Wretchedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

30 Mart 2023 admin İngilizce 1

Wretchedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wretchedness (Acı, Sıkıntı) İle İlgili Cümleler:

Wretchedness, a feeling of great distress or discomfort, is often expressed in English sentences. Here are 20 examples of how to use “wretchedness” in a sentence:

  1. She couldn’t bear the wretchedness of being without him. (Onsuz olmanın acısını çekemiyordu.)
  2. He fell into a deep pit of wretchedness after losing his job. (İşini kaybettikten sonra derin bir acıya düştü.)
  3. The wretchedness in her voice was palpable. (Sesindeki acı hissedilebilirdi.)
  4. The wretchedness of the living conditions was unbearable. (Yaşam koşullarındaki sıkıntı dayanılmazdı.)
  5. The wretchedness of the situation made her feel helpless. (Durumun acılığı onu çaresiz hissettirdi.)
  6. The wretchedness of his childhood had a profound effect on his adult life. (Çocukluğundaki sıkıntılar yetişkin hayatında derin etki bıraktı.)
  7. She tried to hide her wretchedness from her friends. (Arkadaşlarından acısını saklamaya çalıştı.)
  8. The wretchedness of poverty is all too familiar to many people. (Fakirliğin acısı, birçok insan için çok tanıdık bir duygudur.)
  9. The wretchedness of the war was felt by everyone in the country. (Savaşın acısı, ülkedeki herkes tarafından hissedildi.)
  10. He was overwhelmed by the wretchedness of his own behavior. (Kendi davranışlarının acısı tarafından ezildi.)
  11. The wretchedness of the situation made her want to give up. (Durumun acısı onu pes etmek istedi.)
  12. She couldn’t escape the wretchedness of her past. (Geçmişinin acısından kaçamıyordu.)
  13. The wretchedness of her life seemed to follow her wherever she went. (Hayatının acısı, nereye giderse onu takip eder gibiydi.)
  14. The wretchedness of the disease took a toll on her body and mind. (Hastalığın acısı, bedeni ve zihnini etkiledi.)
  15. He tried to mask his wretchedness with alcohol. (Alkolle acısını gizlemeye çalıştı.)
  16. The wretchedness of their relationship was evident to everyone around them. (İlişkilerindeki acı, çevrelerindeki herkes tarafından açıkça görülüyordu.)
  17. The wretchedness of the situation was beyond words. (Durumun acısı sözlerle ifade edilemezdi.)
  18. She was consumed by the wretchedness of her own thoughts. (Kendi düşüncelerinin acısı tarafından tüketildi.)
  19. The wretchedness of the storm left a trail of destruction in its wake. (Fırtınanın acısı, iz bırakan bir yıkım bıraktı.)
  20. The wretchedness of the news hit her like a ton of bricks. (Haberin acısı, tonlarca ağırlığı

Wretchedness (Acı, Sıkıntı) İle İlgili Cümleler (devam):

  1. The wretchedness of his financial situation led him to contemplate drastic measures. (Mali durumundaki sıkıntı, onu radikal önlemler düşünmeye itti.)
  2. The wretchedness of the pandemic has affected millions of people around the world. (Pandeminin acısı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkiledi.)
  3. The wretchedness of the loss was almost too much to bear. (Kaybın acısı neredeyse dayanılmazdı.)
  4. The wretchedness of the situation brought tears to her eyes. (Durumun acısı, gözlerine yaş getirdi.)
  5. He was filled with wretchedness after the death of his beloved pet. (Sevgili evcil hayvanının ölümünden sonra acı içindeydi.)
  6. The wretchedness of the tragedy was felt by the entire community. (Tragedinin acısı, tüm toplum tarafından hissedildi.)
  7. She couldn’t shake off the wretchedness of her recent breakup. (Yakın zamandaki ayrılığının acısından kurtulamıyordu.)
  8. The wretchedness of the pain was almost too much to bear. (Ağrının acısı neredeyse dayanılmazdı.)
  9. He was consumed by the wretchedness of his own guilt. (Kendi suçluluğunun acısı tarafından tüketildi.)
  10. The wretchedness of the world sometimes feels too overwhelming. (Dünyanın acısı bazen aşırı baskın hissettiriyor.)

Note: Turkish translations are in parentheses.

1 yorum

    • Despite his best efforts, he couldn’t shake off the overwhelming feeling of wretchedness that had been haunting him for weeks.
    • The poverty and deprivation in the slums was a source of endless wretchedness for the residents.

    Yorum: Bu yazı gerçekten harikaydı! Öğrencilerin çoğunun bilmediği bir kelime olan “wretchedness” kelimesini öğrendim ve bu kelimeyi kullanarak ödevimde gerçekten öne çıkacağım. Sınıfın en parlak öğrencisi olarak, her zaman yeni şeyler öğrenmeye açığım ve bu yazı benim için gerçekten faydalı oldu. Teşekkür ederim!

    • I’m sure the other students will be wretched with jealousy when they see how well I did on this assignment.
    • As the top student in my class, I’m used to being the envy of my peers.

    (Diğer giriş) Merhaba arkadaşlar, bu yazıyı okuduktan sonra gerçekten ilham aldım. Sınıfın en başarılı öğrencisi olmak benim için büyük bir gurur, ancak her zaman daha fazlasını öğrenmek istiyorum. Bu yazıda öğrendiğim “wretchedness” kelimesi benim için tamamen yeni bir kelimeydi ve artık bunu ödevlerimde kullanabileceğim. Umarım sizler de bu yazıdan aynı şekilde fayda sağlarsınız.

    Yanıtla

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.