Worm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worm

Worm, Türkçede “solucan” anlamına gelir. Solucanlar genellikle uzun, sümüksü, vücutları çevresinde çeperleri olan, küçük hayvanlardır. İşte bazı örnek cümleler:

1. The worm crawled through the dirt. (Solucan toprağın içinde süründü.)
2. The fisherman used worms as bait. (Balıkçı yem olarak solucan kullanıyordu.)
3. She felt a worm wriggling in her hand. (Elinde kıvrılan bir solucan hissetti.)
4. The garden is full of earthworms. (Bahçe toprak solucanlarıyla dolu.)
5. The bird pulled a worm out of the ground. (Kuş, topraktan bir solucan çekti.)
6. The apple was full of worms. (Elma solucanlarla doluydu.)
7. The child was fascinated by the wiggling worm. (Çocuk, kıvrılan solucandan çok etkilendi.)
8. The scientist studied the anatomy of the worm. (Bilim adamı solucanın anatomisini inceledi.)
9. The farmer used worms to improve the soil. (Çiftçi toprağı iyileştirmek için solucanları kullandı.)
10. The compost bin was full of wriggling worms. (Kompost kutusu kıvrılan solucanlarla doluydu.)
11. She accidentally stepped on a worm on the sidewalk. (Yanlışlıkla kaldırımda bir solucana bastı.)
12. The scientist discovered a new species of worm in the Amazon rainforest. (Bilim adamı Amazon yağmur ormanında yeni bir solucan türü keşfetti.)
13. The worm wiggled out of her grasp. (Solucan kavrayışından kaydı.)
14. He used a microscope to examine the details of the worm’s body. (Solucanın vücudunun detaylarını incelemek için mikroskop kullandı.)
15. The soil was enriched with worm castings. (Toprak solucan gübresiyle zenginleştirildi.)
16. The worm was too slimy for her to pick up. (Solucan çok salgılıydı, onu alamadı.)
17. The book was about the history of worms. (Kitap solucanların tarihinden bahsediyordu.)

=”color:blue”>She used a trowel to dig up the worms in the garden. (Bahçedeki solucanları çıkarmak için kürek kullandı.)
19. The worm was able to regenerate its tail after it was cut off. (Solucan, kuyruğu kesildikten sonra tekrar büyüyebildi.)

20. The bait shop sold live worms for fishing. (Olta dükkânı balık avı için canlı solucan satıyordu.)

Türkçe:

1. Solucan toprağın içinde süründü.
2. Balıkçı yem olarak solucan kullanıyordu.
3. Elinde kıvrılan bir solucan hissetti.
4. Bahçe toprak solucanlarıyla dolu.
5. Kuş, topraktan bir solucan çekti.
6. Elma solucanlarla doluydu.
7. Çocuk, kıvrılan solucandan çok etkilendi.
8. Bilim adamı solucanın anatomisini inceledi.
9. Çiftçi toprağı iyileştirmek için solucanları kullandı.
10. Kompost kutusu kıvrılan solucanlarla doluydu.
11. Yanlışlıkla kaldırımda bir solucana bastı.
12. Bilim adamı Amazon yağmur ormanında yeni bir solucan türü keşfetti.
13. Solucan kavrayışından kaydı.
14. Solucanın vücudunun detaylarını incelemek için mikroskop kullandı.
15. Toprak solucan gübresiyle zenginleştirildi.
16. Solucan çok salgılıydı, onu alamadı.
17. Kitap solucanların tarihinden bahsediyordu.
18. Bahçedeki solucanları çıkarmak için kürek kullandı.
19. Solucan, kuyruğu kesildikten sonra tekrar büyüyebildi.
20. Olta dükkânı balık avı için canlı solucan satıyordu.