Worldly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worldly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worldly

Worldly, dünya ile ilgili veya dünya çapında olan anlamına gelir. Bu kelime, genellikle dünya ile ilgili olaylardan veya konulardan bahsederken kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. She has a worldly outlook on life. (O, hayata dünya görüşü ile bakar.)
  2. His experiences have made him a worldly person. (Deneyimleri onu dünya gören biri yaptı.)
  3. The conference was a worldly event. (Konferans dünya çapında bir etkinlikti.)
  4. She has a lot of worldly possessions. (O, çok fazla dünya malı sahibi.)
  5. The worldly pleasures didn’t interest him anymore. (Dünya nimetleri onu artık ilgilendirmiyordu.)
  6. The businessman had a worldly attitude towards money. (İş adamı, paraya dünya görüşüyle yaklaşıyordu.)
  7. The book is a guide to worldly success. (Kitap, dünya başarısı için bir rehberdir.)
  8. She had a worldly perspective on politics. (O, siyasete dünya görüşüyle bakıyordu.)
  9. The fashion industry is a worldly business. (Moda endüstrisi dünya çapında bir iş.)
  10. He has a worldly knowledge of different cultures. (O, farklı kültürler hakkında dünya bilgisine sahip.)
  11. The movie portrayed the worldly challenges of the characters. (Film, karakterlerin dünya ile ilgili zorluklarını gösterdi.)
  12. He had a worldly understanding of the stock market. (O, hisse senedi piyasası hakkında dünya görüşüne sahipti.)
  13. The artist’s work had a worldly appeal. (Sanatçının eseri dünya genelinde ilgi gördü.)
  14. She was known for her worldly taste in food. (O, yiyeceklerde dünya lezzetleri konusunda bilinirdi.)
  15. The company’s expansion was a worldly achievement. (Şirketin genişlemesi dünya çapında bir başarıydı.)
  16. He had a worldly view on the importance of education. (O, eğitimin dünya görüşüne sahipti.)
  17. The festival was a celebration of worldly culture. (Festival, dünya kültürünün kutlamasıydı.)
  18. She had a worldly approach to relationships. (O, ilişkilere dünya görüşüyle yaklaşıyordu.)
  19. The writer had a worldly understanding of history. (Yazarın tarih hakkında dünya görüşü vardı.)
  20. The team’s victory was a worldly accomplishment. (Takımın zaferi dünya çapında bir başarıydı.)
  1. He had a worldly view on the importance of travel. (O, seyahatin önemine dünya görüşüyle bakıyordu.)
  2. The museum exhibited a collection of worldly artifacts. (Müze, dünya çapında bir koleksiyon sergiledi.)
  3. She had a worldly understanding of the fashion industry. (O, moda endüstrisi hakkında dünya görüşüne sahipti.)
  4. The politician had a worldly perspective on international relations. (Politikacı, uluslararası ilişkilere dünya görüşüyle bakıyordu.)
  5. The chef had a worldly approach to cooking. (Şef, yemek yapmaya dünya lezzetleriyle yaklaşıyordu.)
  6. The traveler had a worldly knowledge of different languages. (Gezgin, farklı diller hakkında dünya bilgisine sahipti.)
  7. The company’s CEO had a worldly vision for the future. (Şirketin CEO’su, gelecek için dünya görüşüne sahipti.)
  8. The book club focused on reading worldly literature. (Kitap kulübü, dünya edebiyatına odaklandı.)
  9. The festival showcased a variety of worldly music genres. (Festival, çeşitli dünya müzik türlerini sergiledi.)
  10. The art exhibit featured a collection of worldly paintings. (Sanat sergisi, dünya çapında bir tablo koleksiyonuna yer verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.