Willfully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Willfully Nedir?
Willfully, “isteyerek, kasıtlı olarak” anlamlarına gelen bir zarftır.
Örnek Cümleler:
- She willfully ignored his warning and went ahead with her plan. (O, uyarısını kasıtlı olarak görmezden geldi ve planına devam etti.)
- He willfully damaged the property and now he has to pay for the repairs. (O, mülke kasıtlı olarak zarar verdi ve şimdi tamirat için ödemek zorunda.)
- The employee willfully violated company policy and was terminated. (Çalışan, şirket politikasını kasıtlı olarak ihlal etti ve işten çıkarıldı.)
- She willfully lied about her qualifications on her resume. (O, özgeçmişinde nitelikleri hakkında kasıtlı olarak yalan söyledi.)
- He willfully ignored the traffic signs and caused an accident. (O, trafik işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve bir kaza neden oldu.)
- The defendant willfully misled the court during the trial. (Sanık, dava sırasında kasıtlı olarak mahkemeyi yanılttı.)
- She willfully broke the rules and was disqualified from the competition. (O, kuralları kasıtlı olarak çiğnedi ve yarışmadan diskalifiye edildi.)
- He willfully ignored the safety procedures and put his colleagues in danger. (O, güvenlik prosedürlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve meslektaşlarını tehlikeye attı.)
- The company willfully misrepresented the product and faced legal action. (Şirket, ürünü kasıtlı olarak yanlış temsil etti ve yasal işlemlerle karşı karşıya kaldı.)
- She willfully refused to cooperate with the investigation and was arrested. (O, soruşturma ile işbirliği yapmayı kasıtlı olarak reddetti ve tutuklandı.)
- He willfully violated the terms of his probation and was sent back to jail. (O, denetimli serbestlik şartlarını kasıtlı olarak ihlal etti ve tekrar hapishaneye gönderildi.)
- The student willfully plagiarized his essay and received a failing grade. (Öğrenci, makalesinde kasıtlı olarak intihal yaptı ve başarısız bir not aldı.)
- She willfully disregarded her doctor’s advice and suffered the consequences. (O, doktorunun tavsiyesini kasıtlı olarak dikkate almadı ve sonuçlarına katlandı.)
- He willfully damaged his reputation by spreading false rumors. (O, yanlış söylentiler yayarak kasıtlı olarak itibarını zedeledi.)
- The athlete willfully took performance-enhancing drugs and was disqualified. (Sporcu, performans arttırıcı ilaçları kasıtlı olarak aldı ve diskalifiye edildi.)
- She willfully neglected her duties and was fired from her job. (O, görevlerini kasıtlı olarak ihmal etti ve işinden ç
ıkartıldı.)
17. He willfully ignored the warning signs and got lost in the wilderness. (O, uyarı işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve vahşide kayboldu.)
- The company willfully discriminated against certain employees and faced a lawsuit. (Şirket, belirli çalışanlara karşı kasıtlı olarak ayrımcılık yaptı ve dava ile karşı karşıya kaldı.)
- She willfully violated the terms of the contract and had to pay a penalty. (O, sözleşme şartlarını kasıtlı olarak ihlal etti ve ceza ödemek zorunda kaldı.)
- He willfully broke the law and was arrested by the police. (O, kanunu kasıtlı olarak çiğnedi ve polis tarafından tutuklandı.)
Türkçe Anlamlarıyla Örnek Cümleler:
- O, uyarısını kasıtlı olarak görmezden geldi ve planına devam etti.
- O, mülke kasıtlı olarak zarar verdi ve şimdi tamirat için ödemek zorunda.
- Çalışan, şirket politikasını kasıtlı olarak ihlal etti ve işten çıkarıldı.
- O, özgeçmişinde nitelikleri hakkında kasıtlı olarak yalan söyledi.
- O, trafik işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve bir kaza neden oldu.
- Sanık, dava sırasında kasıtlı olarak mahkemeyi yanılttı.
- O, kuralları kasıtlı olarak çiğnedi ve yarışmadan diskalifiye edildi.
- O, güvenlik prosedürlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve meslektaşlarını tehlikeye attı.
- Şirket, ürünü kasıtlı olarak yanlış temsil etti ve yasal işlemlerle karşı karşıya kaldı.
- O, soruşturma ile işbirliği yapmayı kasıtlı olarak reddetti ve tutuklandı.
- O, denetimli serbestlik şartlarını kasıtlı olarak ihlal etti ve tekrar hapishaneye gönderildi.
- Öğrenci, makalesinde kasıtlı olarak intihal yaptı ve başarısız bir not aldı.
- O, doktorunun tavsiyesini kasıtlı olarak dikkate almadı ve sonuçlarına katlandı.
- O, yanlış söylentiler yayarak kasıtlı olarak itibarını zedeledi.
- Sporcu, performans arttırıcı ilaçları kasıtlı olarak aldı ve diskalifiye edildi.
- O, görevlerini kasıtlı olarak ihmal etti ve işinden çıkartıldı.
- O, uyarı işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve vahşide kayboldu.
- Şirket, belirli çalışanlara karşı kas
Hemen Yorum Yaz