Willfully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Willfully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Willfully Nedir?


Willfully, “isteyerek, kasıtlı olarak” anlamlarına gelen bir zarftır.

Örnek Cümleler:

  1. She willfully ignored his warning and went ahead with her plan. (O, uyarısını kasıtlı olarak görmezden geldi ve planına devam etti.)
  2. He willfully damaged the property and now he has to pay for the repairs. (O, mülke kasıtlı olarak zarar verdi ve şimdi tamirat için ödemek zorunda.)
  3. The employee willfully violated company policy and was terminated. (Çalışan, şirket politikasını kasıtlı olarak ihlal etti ve işten çıkarıldı.)
  4. She willfully lied about her qualifications on her resume. (O, özgeçmişinde nitelikleri hakkında kasıtlı olarak yalan söyledi.)
  5. He willfully ignored the traffic signs and caused an accident. (O, trafik işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve bir kaza neden oldu.)
  6. The defendant willfully misled the court during the trial. (Sanık, dava sırasında kasıtlı olarak mahkemeyi yanılttı.)
  7. She willfully broke the rules and was disqualified from the competition. (O, kuralları kasıtlı olarak çiğnedi ve yarışmadan diskalifiye edildi.)
  8. He willfully ignored the safety procedures and put his colleagues in danger. (O, güvenlik prosedürlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve meslektaşlarını tehlikeye attı.)
  9. The company willfully misrepresented the product and faced legal action. (Şirket, ürünü kasıtlı olarak yanlış temsil etti ve yasal işlemlerle karşı karşıya kaldı.)
  10. She willfully refused to cooperate with the investigation and was arrested. (O, soruşturma ile işbirliği yapmayı kasıtlı olarak reddetti ve tutuklandı.)
  11. He willfully violated the terms of his probation and was sent back to jail. (O, denetimli serbestlik şartlarını kasıtlı olarak ihlal etti ve tekrar hapishaneye gönderildi.)
  12. The student willfully plagiarized his essay and received a failing grade. (Öğrenci, makalesinde kasıtlı olarak intihal yaptı ve başarısız bir not aldı.)
  13. She willfully disregarded her doctor’s advice and suffered the consequences. (O, doktorunun tavsiyesini kasıtlı olarak dikkate almadı ve sonuçlarına katlandı.)
  14. He willfully damaged his reputation by spreading false rumors. (O, yanlış söylentiler yayarak kasıtlı olarak itibarını zedeledi.)
  15. The athlete willfully took performance-enhancing drugs and was disqualified. (Sporcu, performans arttırıcı ilaçları kasıtlı olarak aldı ve diskalifiye edildi.)
  16. She willfully neglected her duties and was fired from her job. (O, görevlerini kasıtlı olarak ihmal etti ve işinden ç

ıkartıldı.)
17. He willfully ignored the warning signs and got lost in the wilderness. (O, uyarı işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve vahşide kayboldu.)

  1. The company willfully discriminated against certain employees and faced a lawsuit. (Şirket, belirli çalışanlara karşı kasıtlı olarak ayrımcılık yaptı ve dava ile karşı karşıya kaldı.)
  2. She willfully violated the terms of the contract and had to pay a penalty. (O, sözleşme şartlarını kasıtlı olarak ihlal etti ve ceza ödemek zorunda kaldı.)
  3. He willfully broke the law and was arrested by the police. (O, kanunu kasıtlı olarak çiğnedi ve polis tarafından tutuklandı.)

Türkçe Anlamlarıyla Örnek Cümleler:

  1. O, uyarısını kasıtlı olarak görmezden geldi ve planına devam etti.
  2. O, mülke kasıtlı olarak zarar verdi ve şimdi tamirat için ödemek zorunda.
  3. Çalışan, şirket politikasını kasıtlı olarak ihlal etti ve işten çıkarıldı.
  4. O, özgeçmişinde nitelikleri hakkında kasıtlı olarak yalan söyledi.
  5. O, trafik işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve bir kaza neden oldu.
  6. Sanık, dava sırasında kasıtlı olarak mahkemeyi yanılttı.
  7. O, kuralları kasıtlı olarak çiğnedi ve yarışmadan diskalifiye edildi.
  8. O, güvenlik prosedürlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve meslektaşlarını tehlikeye attı.
  9. Şirket, ürünü kasıtlı olarak yanlış temsil etti ve yasal işlemlerle karşı karşıya kaldı.
  10. O, soruşturma ile işbirliği yapmayı kasıtlı olarak reddetti ve tutuklandı.
  11. O, denetimli serbestlik şartlarını kasıtlı olarak ihlal etti ve tekrar hapishaneye gönderildi.
  12. Öğrenci, makalesinde kasıtlı olarak intihal yaptı ve başarısız bir not aldı.
  13. O, doktorunun tavsiyesini kasıtlı olarak dikkate almadı ve sonuçlarına katlandı.
  14. O, yanlış söylentiler yayarak kasıtlı olarak itibarını zedeledi.
  15. Sporcu, performans arttırıcı ilaçları kasıtlı olarak aldı ve diskalifiye edildi.
  16. O, görevlerini kasıtlı olarak ihmal etti ve işinden çıkartıldı.
  17. O, uyarı işaretlerini kasıtlı olarak görmezden geldi ve vahşide kayboldu.
  18. Şirket, belirli çalışanlara karşı kas

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.