Widow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Widow kelimesinin Türkçe anlamı:
Widow kelimesi İngilizce’de “dul” anlamına gelir. Genellikle, bir kadın eşinin ölümünden sonra “dul” olarak adlandırılır.
Örnek cümleler:
- My grandmother became a widow after my grandfather passed away. (Büyükannem, dedem vefat ettikten sonra dul kaldı.)
- She had been a widow for many years before she met her second husband. (İkinci kocasıyla tanışmadan önce uzun yıllar dul kalmıştı.)
- The widow received condolences from all her neighbors. (Dul kadın, tüm komşularından taziye aldı.)
- She inherited her husband’s estate after he died, as his widow. (Kocası öldükten sonra, dul olarak kocasının mirasını devraldı.)
- The widow was left to raise her children alone. (Dul kadın, çocuklarını tek başına büyütmeye bırakıldı.)
- The widow found comfort in the company of her friends. (Dul kadın, arkadaşlarıyla birlikte olmaktan huzur buldu.)
- She wore black clothes to mourn her husband as a widow. (Kocasını dul olarak yasını tutmak için siyah giyindi.)
- The widow was grateful for the support of her community. (Dul kadın, toplumunun desteği için minnettar kaldı.)
- Her life changed drastically when she became a widow. (Dul olduğunda hayatı büyük ölçüde değişti.)
- The widow struggled to make ends meet on her own. (Dul kadın, kendi başına geçinmek için mücadele etti.)
- She felt a deep sense of loss after becoming a widow. (Dul olduktan sonra derin bir kayıp hissetti.)
- The widow was able to find love again later in life. (Dul kadın, daha sonra hayatının ilerleyen dönemlerinde yeniden aşkı bulabildi.)
- She faced many challenges as a young widow. (Genç bir dul olarak birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.)
- The widow’s children were her main source of strength after her husband’s death. (Kocasının ölümünden sonra, dul kadının çocukları ana dayanağı oldu.)
- She felt a sense of loneliness after becoming a widow. (Dul olduğunda yalnızlık hissetti.)
- The widow received a pension from her husband’s former employer. (Dul kadın, kocasının eski işvereninden emekli maaşı aldı.)
- She found it hard to move on after becoming a widow. (Dul olduğunda, hayatına devam etmek zordu.)
- The widow’s faith helped her through the difficult times. (Dul kadının imanı, zor zamanların üstesinden gelmesine yardımcı oldu.)
- She was grateful for the memories she had with her late husband as a widow. (Dul kadın, kocasıyla geçirdiği anılar için minnettar k
- The widow decided to volunteer at a local charity to give back to her community. (Dul kadın, toplumuna geri vermek için yerel bir hayır kurumunda gönüllü olmaya karar verdi.)
Türkçe Karşılıklar:
- Büyükannem, dedem vefat ettikten sonra dul kaldı.
- İkinci kocasıyla tanışmadan önce uzun yıllar dul kalmıştı.
- Dul kadın, tüm komşularından taziye aldı.
- Kocası öldükten sonra, dul olarak kocasının mirasını devraldı.
- Dul kadın, çocuklarını tek başına büyütmeye bırakıldı.
- Dul kadın, arkadaşlarıyla birlikte olmaktan huzur buldu.
- Kocasını dul olarak yasını tutmak için siyah giyindi.
- Dul kadın, toplumunun desteği için minnettar kaldı.
- Dul olduğunda hayatı büyük ölçüde değişti.
- Dul kadın, kendi başına geçinmek için mücadele etti.
- Dul olduktan sonra derin bir kayıp hissetti.
- Dul kadın, daha sonra hayatının ilerleyen dönemlerinde yeniden aşkı bulabildi.
- Genç bir dul olarak birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.
- Kocasının ölümünden sonra, dul kadının çocukları ana dayanağı oldu.
- Dul olduğunda yalnızlık hissetti.
- Dul kadın, kocasının eski işvereninden emekli maaşı aldı.
- Dul olduğunda, hayatına devam etmek zordu.
- Dul kadının imanı, zor zamanların üstesinden gelmesine yardımcı oldu.
- Dul kadın, kocasıyla geçirdiği anılar için minnettar kaldı.
- Dul kadın, toplumuna geri vermek için yerel bir hayır kurumunda gönüllü olmaya karar verdi.
Hemen Yorum Yaz