Widened İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Widened İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Widened” İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“widened” kelimesi genellikle “genişletilmiş” anlamında kullanılır. İşte kelimenin kullanımına örnek cümleler:

1. The road was widened to accommodate more traffic. (Yol, daha fazla trafik için genişletildi.)
2. The company has widened its product line. (Şirket, ürün yelpazesini genişletti.)
3. The river widened as it flowed towards the sea. (Nehir denize doğru aktıkça genişledi.)
4. The gap between the rich and the poor has widened. (Zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum genişledi.)
5. The debate widened the divide between the two political parties. (Tartışma, iki siyasi parti arasındaki ayrımı genişletti.)
6. The news widened her eyes in shock. (Haber onun gözlerini şaşkınlıkla açtı.)
7. The company’s profits widened significantly last quarter. (Şirketin karı geçen çeyrekte önemli ölçüde arttı.)
8. The project was widened to include more stakeholders. (Proje, daha fazla paydaş dahil edilerek genişletildi.)
9. The gap in the fence was widened to allow access. (Çitin arasındaki açıklık, giriş izni vermek için genişletildi.)
10. The scandal widened as more people were implicated. (Skandal, daha fazla insanın dahil edilmesiyle genişledi.)
11. The artist widened the canvas to create a larger painting. (Sanatçı, daha büyük bir tablo oluşturmak için tuvali genişletti.)
12. The investigation widened to include other suspects. (Soruşturma, diğer şüphelileri de kapsayacak şekilde genişletildi.)
13. The road widening project caused some inconvenience to local residents. (Yol genişletme projesi yerel sakinlere bazı rahatsızlıklar verdi.)
14. The bridge was widened to accommodate more lanes of traffic. (Köprü, daha fazla trafik şeridi için genişletildi.)
15. The company’s reach has widened to include international markets. (Şirketin kapsama alanı, uluslararası piyasaları da içerecek şekilde genişledi.)
16. The rift between the two friends widened after the argument. (İki arkadaş arasındaki uçurum, tartışmadan sonra genişledi.)
17. The government’s economic policies have widened the gap between the rich and the poor. (Hükümetin ekonomi politikaları, zenginlerle yoksullar arasındaki uçurumu genişletti.)
18. The riverbank was widened to prevent flooding. (Nehir kenarı, sel önlemek için genişletildi.)
19. The company widened its distribution network to reach more customers. (Şirket, daha fazla müşteriye ulaşmak için dağıtım ağını genişletti.)
    20

20. The teacher widened the scope of the lesson to include more topics. (Öğretmen, daha fazla konuyu kapsayacak şekilde dersin kapsamını genişletti.)

Bu örnek cümleler, “widened” kelimesinin farklı kullanım alanlarını göstermektedir. Bu kelime genellikle bir şeyin boyutunu veya kapsamını artırmak için kullanılır. Kelimenin kullanımı, yol inşaatı, şirket stratejisi, su yolları, ekonomi politikaları ve hatta sanat eserleri gibi birçok farklı konuda mevcuttur.