Wide-Apart İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wide-Apart İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wide-Apart Nedir?


Wide-apart, “geniş aralıklarla ayrılmış” anlamına gelen bir İngilizce kelime öbeğidir. Genellikle nesnelerin veya insanların birbirinden uzak mesafelerde olması durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The two trees were planted wide apart from each other. (İki ağaç birbirinden geniş aralıklarla dikildi.)
  2. The houses in this neighborhood are built wide apart. (Bu mahalledeki evler birbirinden geniş aralıklarla inşa edilmiştir.)
  3. The students were sitting wide apart in the classroom. (Öğrenciler sınıfta birbirinden geniş aralıklarla oturuyorlardı.)
  4. The two friends stood wide apart from each other. (İki arkadaş birbirinden geniş aralıklarla durdular.)
  5. The traffic lights in this area are wide apart, causing traffic jams. (Bu bölgedeki trafik ışıkları birbirinden geniş aralıklarla yerleştirilmiştir ve trafik sıkışıklığına neden olmaktadır.)
  6. The musicians were standing wide apart on the stage. (Müzisyenler sahnede birbirinden geniş aralıklarla duruyorlardı.)
  7. The houses on this street are spaced wide apart. (Bu sokaktaki evler birbirinden geniş aralıklarla yerleştirilmiştir.)
  8. The chairs in the waiting room were placed wide apart. (Bekleme odasındaki sandalyeler birbirinden geniş aralıklarla yerleştirildi.)
  9. The cars parked in the lot were parked wide apart from each other. (Otoparkta park edilen arabalar birbirinden geniş aralıklarla park edilmişti.)
  10. The guests were seated wide apart from each other at the wedding reception. (Düğün resepsiyonunda konuklar birbirinden geniş aralıklarla oturuyorlardı.)
  11. The trees in the orchard were planted wide apart to allow room for growth. (Bahçedeki ağaçlar geniş aralıklarla dikildi, büyüme için yer bırakıldı.)
  12. The seats in the cinema were spaced wide apart to allow social distancing. (Sinemadaki koltuklar birbirinden geniş aralıklarla yerleştirildi, sosyal mesafe sağlandı.)
  13. The buildings in the city center are wide apart, giving a spacious feel. (Şehir merkezindeki binalar birbirinden geniş aralıklarla yerleştirilmiştir, ferah bir his verirler.)
  14. The cows in the pasture were grazing wide apart from each other. (Meradaki inekler birbirinden geniş aralıklarla otluyorlardı.)
  15. The basketball players were standing wide apart on the court. (Basketbolcular sahada birbirinden geniş aralıklarla duruyorlardı.)
  16. The flowers in the garden were planted wide apart to allow room for growth. (Bahçedeki çiçekler geniş aral

ıklarla dikildi, büyüme için alan bırakıldı.)
17. The picnic tables in the park were spaced wide apart for privacy. (Parktaki piknik masaları birbirinden geniş aralıklarla yerleştirilmiştir, gizlilik sağlarlar.)

  1. The stores in the shopping center are located wide apart from each other. (Alışveriş merkezindeki mağazalar birbirinden geniş aralıklarla yerleştirilmiştir.)
  2. The members of the team were spread wide apart on the field. (Takım üyeleri sahada birbirinden geniş aralıklarla yerleştirildiler.)
  3. The bookshelves in the library were arranged wide apart to allow easy access. (Kütüphanedeki kitap rafları birbirinden geniş aralıklarla düzenlendi, kolay erişim sağlandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.