Whisper İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whisper İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whisper (fısıltı) İle İlgili Cümleler

Whisper kelimesi Türkçe’de “fısıltı” anlamına gelir. Bir şeyi çok hafif veya kısık bir sesle söylemek veya iletmek anlamında kullanılır.

1. She whispered the secret in my ear. (O, sırrı kulağıma fısıldadı.)
2. The leaves rustled in the wind and whispered to each other. (Yapraklar rüzgarda hışırdadı ve birbirlerine fısıldadılar.)
3. He whispered his love for her as they danced. (Dans ederken ona olan sevgisini fısıldadı.)
4. The children giggled and whispered during the class. (Çocuklar derste kıkırdadı ve fısıldadılar.)
5. The lovers whispered sweet nothings to each other under the moonlight. (Aşıklar ay ışığında birbirlerine tatlı sözler fısıldadılar.)
6. She whispered a prayer before going to bed. (Yatmadan önce dua fısıldadı.)
7. The wind whispered through the trees. (Rüzgar ağaçların arasından fısıldadı.)
8. He whispered the answer to his friend during the exam. (Sınavda cevabı arkadaşına fısıldadı.)
9. The ghosts whispered eerie warnings in the haunted house. (Hayaletler, perili evde tüyleri ürperten uyarılar fısıldadılar.)
10. She whispered the name of her crush to her friend. (Arkadaşına hoşlandığı kişinin adını fısıldadı.)
11. The spy whispered the secret information to his contact. (Casus, gizli bilgiyi temasına fısıldadı.)
12. The wind whispered a melody through the empty streets. (Rüzgar boş sokaklarda bir melodi fısıldadı.)
13. She whispered the punchline of the joke to her sister. (Şakanın finalini kız kardeşine fısıldadı.)
14. The teacher whispered the answer to the shy student. (Öğretmen utangaç öğrenciye cevabı fısıldadı.)
15. The audience whispered in awe as the magician performed his trick. (Sihirbaz numarasını yaparken seyirciler hayranlıkla fısıldadı.)
16. She whispered a secret wish as she blew out the candles on her birthday cake. (Doğum günü pastasındaki mumları üflerken gizli bir dilek fısıldadı.)
17. The lovers whispered promises of forever to each other. (Aşıklar birbirlerine sonsuza kadar sürecek sözler fısıldadılar.)
18. The leaves whispered goodbye as they fell from the trees in autumn. (Yapraklar sonbaharda ağaçlardan düşerken veda fısıldadılar.)
19. She whispered encouragement to her nervous friend before her big performance. (Büyük performansından önce sinirli arkadaşına cesaret verici sözler fısıldadı.)
20. The wind whispered secrets of the sea to the sailors on the ship. (Rüzgar denizin

sesiyle gemideki denizcilerin kulaklarına sırlar fısıldadı.)

Not: Örnek cümlelerin İngilizce kısımları kalın ve mavi renk ile yazılmıştır.