Whirlwind İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whirlwind İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whirlwind Nedir?

Whirlwind kelimesi, Türkçe karşılığı “girdap” veya “fırtına” olan bir İngilizce sözcüktür. Bu kelime, genellikle güçlü rüzgarlar veya dönen hava kütleleri tarafından oluşturulan hızlı bir hareketi ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The whirlwind lifted the roof off the house. (Girdap evin çatısını uçurdu.)
2. The little girl was caught up in a whirlwind of excitement. (Küçük kız heyecanın girdabında yakalandı.)
3. The whirlwind caused a lot of damage to the crops. (Fırtına tarım arazisine büyük hasar verdi.)
4. The whirlwind spun the leaves around in circles. (Girdap yaprakları daireler çizerek döndürdü.)
5. She was caught up in a whirlwind romance with her new boyfriend. (Yeni erkek arkadaşıyla bir aşk fırtınasına kapıldı.)
6. The whirlwind of emotions she felt was overwhelming. (Hissettiği duyguların girdabı onu ezdi geçirdi.)
7. The whirlwind of activity in the city was exhilarating. (Şehirdeki faaliyetlerin girdabı çok heyecan vericiydi.)
8. The dancers moved like a whirlwind across the stage. (Dansçılar sahneyi bir girdap gibi geçti.)
9. The whirlwind picked up all the debris in its path. (Fırtına yolundaki tüm enkazı topladı.)
10. The whirlwind of rumors had everyone talking. (Söylentilerin girdabı herkesi konuşturdu.)
11. The whirlwind blew my hat right off my head. (Fırtına şapkamı kafamdan uçurdu.)
12. The whirlwind of change was difficult to keep up with. (Değişimin girdabıyla başa çıkmak zordu.)
13. The whirlwind tour of the city left them exhausted but satisfied. (Şehir turu onları yorgun ama memnun bıraktı.)
14. The whirlwind of thoughts in her mind kept her up all night. (Zihnindeki düşüncelerin girdabı onu tüm gece uyutmadı.)
15. The whirlwind of applause after the performance was overwhelming. (Performansın ardından gelen alkışların girdabı çok etkileyiciydi.)
16. The whirlwind of activity at the amusement park was exciting. (Lunaparktaki faaliyetlerin girdabı heyecan vericiydi.)
17. The whirlwind of passion between them was undeniable. (Aralarındaki tutkunun girdabı inkar edilemezdi.)
18. The whirlwind of laughter filled the room. (Gülmenin girdabı odanın içini kapladı.)
19. The whirlwind of colors in the painting was mesmerizing. (Tablodaki renklerin girdabı hipnotize ediciydi.)
20. The whirlwind of events had

everyone’s heads spinning. (Olayların girdabı herkesin kafasını karıştırdı.)