Which To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Which To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

To ile İlgili Cümleler

To, bir preposition (edat) ve infinitive marker (mastar belirteci) olarak kullanılabilir.

Preposition Olarak To
To, bir yere veya bir hedefe doğru hareketi ifade etmek için kullanılır.

  1. I’m going to the park. (Ben parka gidiyorum.)
  2. She walked to the store. (O mağazaya yürüdü.)
  3. We drove to the beach. (Biz plaja arabayla gittik.)
  4. The cat jumped from the couch to the table. (Kedi, koltuktan masaya atladı.)

Infinitive Marker Olarak To
To, bir fiilin infinitive halini belirtmek için kullanılır.

  1. I want to eat pizza. (Pizza yemek istiyorum.)
  2. She likes to dance. (Dans etmeyi seviyor.)
  3. We need to buy groceries. (Market alışverişi yapmamız lazım.)
  4. The teacher told us to study hard. (Öğretmen, sıkı çalışmamızı söyledi.)

To ayrıca, bir sıfat veya zarfı takiben “çok” anlamını da taşıyabilir.

  1. She is too tired to go out. (Dışarı çıkmak için çok yorgun.)
  2. He is old enough to drive. (Araba kullanmak için yeterince yaşlı.)
  3. The soup is too hot to eat. (Çorba yemek için çok sıcak.)

To ayrıca, amaç veya sonuç ifade etmek için kullanılabilir.

  1. She woke up early to catch the train. (Treni yakalamak için erken kalktı.)
  2. We study hard to get good grades. (İyi notlar almak için sıkı çalışıyoruz.)
  3. He exercises regularly to stay healthy. (Sağlıklı kalmak için düzenli egzersiz yapar.)

To, “yanlışlıkla” anlamında kullanılabilir.

  1. I locked myself out of the house. I didn’t mean to. (Evden kendimi dışarıda kilitledim. İstemeden yaptım.)
  2. She forgot to bring her phone. (Telefonunu getirmeyi unuttu.)
  3. He didn’t mean to hurt her feelings. (Onun duygularını incitmek istememişti.)

To, “göre” anlamında kullanılabilir.

  1. According to the weather report, it’s going to rain today. (Hava raporuna göre, bugün yağmur yağacak.)
  2. To me, the movie was boring. (Bana göre, film sıkıcıydı.)
  3. She did it all according to the instructions. (Hepsi talimatlara göre yaptı.)

Devamı

To, bazen bir noun veya pronoun ile birlikte kullanılır ve ona atıfta bulunmak için kullanılır.

  1. She gave the book to her sister. (O, kitabı kız kardeşine verdi.)
  2. He showed the picture to me. (Resmi bana gösterdi.)
  3. They sent a letter to their parents. (Mektubu ailelerine gönderdiler.)

To, bazen bir idiyomda kullanılır ve özel bir anlama sahip olur.

  1. She took it to heart. (O, bu durumu kafasına çok takmıştı.)
  2. He went to town. (O, kendini işine verdi.)
  3. I’m going to make it up to you. (Sana telafi etmek için bir şeyler yapacağım.)

To, bir çeşit preposition olan for ile birlikte de kullanılabilir.

  1. I’m grateful to you for your help. (Yardımın için sana minnettarım.)
  2. She apologized to him for being late. (Geç kaldığı için ondan özür diledi.)
  3. They thanked us for coming to their party. (Partimize katıldığımız için bize teşekkür ettiler.)

To, bir infinitive marker olarak da kullanılabilir ve bir cümlede birden fazla anlama sahip olabilir.

  1. I decided to go to the gym. (Spor salonuna gitmeye karar verdim.)
  2. She wants to learn to play the guitar. (Gitar çalmayı öğrenmek istiyor.)
  3. They agreed to meet at the coffee shop. (Kahve dükkanında buluşmaya karar verdiler.)

To ayrıca, bir cümlenin sonunda bulunabilir ve bir anlatımın sonlandırılmasına yardımcı olabilir.

  1. She was excited about the trip, and couldn’t wait to go. (Seyahatten heyecanlıydı ve gitmek için sabırsızlanıyordu.)
  2. He was tired after a long day at work, and just wanted to relax. (Uzun bir iş gününden sonra yorgundu ve sadece dinlenmek istiyordu.)

To, bazen bir adverbial particle olarak kullanılır ve bir fiilin anlamını değiştirebilir.

  1. She turned to him for help. (Yardım için ona başvurdu.)
  2. He listened to the music all day. (Bütün gün müziği dinledi.)
  3. They looked to the sky for inspiration. (İlham kaynağı olarak gökyüzüne baktılar.)

To, bazen bir conjunction (bağlaç) olarak kullanılabilir ve iki cümleyi birleştirmeye yardımcı olabilir.

  1. She was hungry, so she decided to make some dinner. (Açtı, bu yüzden yemek yapmaya karar verdi.)
  2. He didn’t have any money, but he wanted to buy something. (Para yoktu ama bir şeyler satın almak istiyordu.)
  3. They didn’t know the way, so they asked for directions. (Yolu bilmiyorlardı, bu yüzden yön sordular.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.