Extraneousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extraneousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extraneousness Nedir?

Extraneousness, gereksiz veya uygun olmayan bir şekilde dahil edilmiş olan bir şeyin varlığını ifade eder. Bu kelime, bir şeyin gereksiz veya uygun olmayan şekilde dahil edildiği durumlarda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The extraneousness of the details made the report difficult to read. (Ayrıntıların gereksizliği raporu okunaksız hale getirdi.)
2. The teacher asked the students to remove any extraneous information from their essays. (Öğretmen öğrencilerden denemelerindeki herhangi gereksiz bilgiyi kaldırmalarını istedi.)
3. The lawyer argued that the evidence presented was extraneous to the case. (Avukat, sunulan kanıtların davanın dışında olduğunu savundu.)
4. The extraneous data in the spreadsheet made it hard to analyze. (Hesap tablosundaki gereksiz veriler analiz etmeyi zorlaştırdı.)
5. The extraneous decorations in the room made it feel cluttered. (Odadaki gereksiz süslemeler odayı kalabalık hissettirdi.)
6. The author cut out extraneous scenes to streamline the plot. (Yazar, öyküyü hızlandırmak için gereksiz sahneleri kesti.)
7. The extraneous items in the suitcase made it difficult to close. (Valizdeki gereksiz eşyalar kapatmayı zorlaştırdı.)
8. The speaker’s extraneous remarks took away from the main point of the presentation. (Konuşmacının gereksiz yorumları sunumun ana noktasından uzaklaştırdı.)
9. The editor removed the extraneous paragraph to improve the flow of the article. (Editör, makale akışını iyileştirmek için gereksiz paragrafı çıkardı.)
10. The extraneous noise from the construction site made it hard to concentrate. (İnşaat alanından gelen gereksiz gürültü konsantre olmayı zorlaştırdı.)
11. The extraneous character in the movie didn’t add anything to the plot. (Filmin gereksiz karakteri öyküye hiçbir şey katmadı.)
12. The extraneous information in the manual made it hard to find the necessary steps. (Kılavuzdaki gereksiz bilgiler gerekli adımları bulmayı zorlaştırdı.)
13. The extraneous comments in the code made it hard to debug. (Koddaki gereksiz yorumlar hata ayıklamayı zorlaştırdı.)
14. The extraneous buttons on the remote control confused the user. (Kumandadaki gereksiz düğmeler kullanıcıyı şaşırttı.)
15. The extraneous questions in the survey didn’t provide any useful information. (Anketin gereksiz soruları hiçbir yararlı bilgi sağlamadı.)
16. The extraneous details in the painting detracted from its beauty. (Tablodaki gereksiz ayrıntılar güzelliğini azalttı.)
17. The extraneous character in the book was distracting

18. The extraneous steps in the recipe made it more complicated than it needed to be. (Tarifteki gereksiz adımlar gerekenden daha karmaşık hale getirdi.)
19. The extraneous packaging on the product was wasteful and unnecessary. (Üründeki gereksiz ambalaj israf edici ve gereksizdi.)
20. The extraneous information in the presentation made it difficult to follow. (Sunumdaki gereksiz bilgiler takip etmeyi zorlaştırdı.)

(Türkçe çeviriler kalın olarak yazılmıştır.)