What’S More İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

What’S More İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

What’s More Nedir?

What’s More, İngilizce’de “dahası”, “üstelik” anlamına gelen bir bağlaçtır.

• What’s more, it’s going to be a beautiful day, so we should go for a picnic. (Dahası, bugün harika bir gün olacak, bu yüzden pikniğe gitmeliyiz.)
• He speaks Spanish fluently and what’s more, he’s also a great salsa dancer. (İspanyolca akıcı bir şekilde konuşur ve üstelik harika bir salsa dansçısıdır.)
• What’s more, the hotel has a rooftop pool with an amazing view. (Üstelik, otelin harika bir manzaraya sahip çatı havuzu var.)
• What’s more, she not only finished the race, but she also broke the record. (Dahası, sadece yarışı bitirmedi, aynı zamanda rekoru da kırdı.)
• He’s a great athlete, and what’s more, he’s a kind and humble person. (Harika bir sporcu ve üstelik iyi niyetli ve mütevazı bir insandır.)
• What’s more, the company offers a generous benefits package to its employees. (Dahası, şirket çalışanlarına cömert bir yan haklar paketi sunuyor.)
• What’s more, the restaurant has a live band playing every night. (Üstelik, restoran her gece canlı müzik çalan bir grup bulunduruyor.)
• What’s more, the book not only has beautiful illustrations, but it also tells a captivating story. (Dahası, kitap sadece güzel illüstrasyonlara sahip değil, aynı zamanda etkileyici bir hikaye de anlatıyor.)
• The food is delicious, and what’s more, the prices are very reasonable. (Yemekler lezzetli ve üstelik fiyatlar çok makul.)
• What’s more, the hotel has a free shuttle service to the airport. (Üstelik, otelin havaalanına ücretsiz servis hizmeti bulunuyor.)
• He’s a successful businessman, and what’s more, he’s also a devoted family man. (Başarılı bir iş adamı ve üstelik ailesine dü

  şkün bir insan da.)

• What’s more, the museum offers free admission on Sundays. (Dahası, müze pazar günleri ücretsiz giriş imkanı sunuyor.)
• The hotel has a gym and a spa, and what’s more, both are open 24 hours a day. (Otelin bir spor salonu ve bir spa’sı var ve üstelik her ikisi de günün 24 saati açık.)
• What’s more, the company has a strong commitment to sustainability and reducing its environmental impact. (Üstelik, şirket sürdürülebilirliğe ve çevresel etkisini azaltmaya güçlü bir bağlılık gösteriyor.)
• The movie has great special effects, and what’s more, the acting is superb. (Film harika özel efektlere sahip ve üstelik oyunculuk da mükemmel.)
• What’s more, the concert tickets include a backstage pass and a meet-and-greet with the artist. (Dahası, konser biletleri bir sahne arkası geçişi ve sanatçıyla tanışma fırsatını içeriyor.)
• The hotel has a great location, and what’s more, it’s within walking distance of many attractions. (Otel harika bir konuma sahip ve üstelik birçok cazibe merkezine yürüme mesafesinde.)
• What’s more, the package deal includes a free city tour. (Üstelik, paket anlaşması ücretsiz bir şehir turunu da içeriyor.)
• The restaurant has a diverse menu, and what’s more, the service is exceptional. (Restoran çeşitli bir menüye sahip ve üstelik hizmet olağanüstü.)
• What’s more, the car comes with a five-year warranty. (Dahası, araba beş yıllık bir garanti ile birlikte geliyor.)