Wed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Definition:

Wednesday is the fourth day of the week, following Tuesday and preceding Thursday.

Examples:

  1. Today is Wednesday. (Bugün çarşamba.)
  2. She has a meeting on Wednesday afternoon. (Çarşamba öğleden sonra bir toplantısı var.)
  3. Every Wednesday, he goes to the gym. (Her çarşamba spor salonuna gider.)
  4. They are getting married next Wednesday. (Onlar gelecek çarşamba evlenecekler.)
  5. Wednesday is the middle of the workweek. (Çarşamba, iş haftasının ortasıdır.)
  6. Wednesday is sometimes called “hump day.” (Çarşamba bazen “tümsek günü” olarak adlandırılır.)
  7. She always wears green on Wednesdays. (Çarşamba günleri her zaman yeşil giyer.)
  8. He has a dentist appointment on Wednesday morning. (Çarşamba sabahı diş hekimine gidecek.)
  9. Wednesday is a good day to schedule meetings. (Çarşamba, toplantıları planlamak için iyi bir gündür.)
  10. On Wednesday evenings, they have dance lessons. (Çarşamba akşamları dans dersleri alırlar.)
  11. She always makes soup on Wednesdays. (Çarşamba günleri her zaman çorba yapar.)
  12. The store has a sale every Wednesday. (Mağaza her çarşamba indirim yapar.)
  13. She doesn’t work on Wednesdays. (Çarşamba günleri çalışmaz.)
  14. He’s going on a business trip on Wednesday. (Çarşamba günü iş seyahatine çıkacak.)
  15. They always have pizza for dinner on Wednesdays. (Çarşamba günleri her zaman akşam yemeği için pizza yerler.)
  16. She’s taking a yoga class on Wednesday. (Çarşamba günü yoga dersi alacak.)
  17. They’re going to a concert on Wednesday night. (Çarşamba gecesi konsere gidecekler.)
  18. Wednesday is a popular day for weddings. (Çarşamba, düğünler için popüler bir gündür.)
  19. The deadline for the project is next Wednesday. (Projenin son teslim tarihi gelecek çarşamba.)
  20. She’s planning a surprise party for her friend on Wednesday. (Arkadaşı için çarşamba günü sürpriz bir parti planlıyor.)

More Examples:

  1. Wednesday is the day of the week that comes after Tuesday and before Thursday. (Çarşamba, Salı’dan sonra ve Perşembe’den önce gelen haftanın dördüncü günüdür.)
  2. They always have a staff meeting on Wednesday mornings. (Çarşamba sabahları her zaman personel toplantısı yaparlar.)
  3. She’s going to the movies with her friends on Wednesday. (Arkadaşlarıyla çarşamba günü sinemaya gidecek.)
  4. He’s planning to propose to his girlfriend on Wednesday. (Kız arkadaşına çarşamba günü evlenme teklifi etmeyi planlıyor.)
  5. Wednesday is a good day to start a new project. (Çarşamba, yeni bir proje başlatmak için iyi bir gündür.)
  6. She’s going to the dentist on Wednesday to get a cavity filled. (Dişindeki çürük için çarşamba günü diş hekimine gidecek.)
  7. They’re planning to have a picnic in the park on Wednesday afternoon. (Çarşamba öğleden sonra parkta piknik yapmayı planlıyorlar.)
  8. She always wears a red scarf on Wednesdays. (Çarşamba günleri her zaman kırmızı bir eşarp takar.)
  9. He’s going to have a job interview on Wednesday. (Çarşamba günü bir iş görüşmesi yapacak.)
  10. Wednesday is a good day to do laundry. (Çarşamba, çamaşır yıkamak için iyi bir gündür.)
  11. They’re having a barbecue on Wednesday evening. (Çarşamba akşamı barbekü yapacaklar.)
  12. She’s planning to visit her grandmother on Wednesday. (Çarşamba günü büyükannesini ziyaret etmeyi planlıyor.)
  13. He always goes to the library on Wednesday afternoons. (Çarşamba öğleden sonra her zaman kütüphaneye gider.)
  14. Wednesday is a good day to go grocery shopping. (Çarşamba, market alışverişi yapmak için iyi bir gündür.)
  15. She’s going to a job fair on Wednesday to look for employment opportunities. (İstihdam fırsatları aramak için çarşamba günü bir iş fuarına gidecek.)
  16. They always have a game night on Wednesdays. (Çarşamba günleri her zaman oyun gecesi yaparlar.)
  17. Wednesday is a good day to catch up on work. (Çarşamba, işleri halletmek için iyi bir g

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.