Veer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Veer (Fiil) – Türkçe Anlamı: Yönünü değiştirmek, sapmak, dönmek
Örnek cümleler:
- I saw a deer veering off into the woods. (Bir geyik ormana saparak gittiğini gördüm.)
- The car suddenly veered to the left. (Araba aniden sola döndü.)
- The ship veered off course during the storm. (Fırtına sırasında gemi rotasından çıktı.)
- The cyclist had to veer around the pothole in the road. (Bisikletçi, yoldaki çukurdan dolayı yönünü değiştirmek zorunda kaldı.)
- The runner veered off the track and onto the grass. (Koşucu pistten çıkıp çime girdi.)
- The bird veered away from the predator. (Kuş, avcıdan uzaklaştı.)
- The conversation veered off-topic. (Konuşma konudan sapmaya başladı.)
- The driver veered to avoid hitting the pedestrian. (Sürücü, yaya çarpmamak için yönünü değiştirdi.)
- The politician veered from his original stance. (Politikacı, özgün duruşundan sapmaya başladı.)
- The plane veered sharply to the right. (Uçak keskin bir şekilde sağa döndü.)
- The boat veered off course due to strong winds. (Tekne, güçlü rüzgarlar nedeniyle rotasından çıktı.)
- The car veered dangerously close to the edge of the cliff. (Araba tehlikeli bir şekilde uçurumun kenarına yaklaştı.)
- The cyclist veered into the bike lane. (Bisikletçi, bisiklet şeridine girdi.)
- The runner veered off the trail and got lost. (Koşucu patikadan çıktı ve kayboldu.)
- The ship veered off course to avoid hitting the iceberg. (Gemi, buz dağına çarpmamak için rotasından çıktı.)
- The car veered into the wrong lane and caused a near-collision. (Araba yanlış şeride girdi ve neredeyse çarpışmaya neden oldu.)
- The driver veered to the right to avoid the fallen tree. (Sürücü, düşen ağacı önlemek için sağa döndü.)
- The ball veered off course and landed in the water. (Top rotasından çıktı ve suya düştü.)
- The plane veered off the runway during the landing. (Uçak iniş sırasında pistten çıktı.)
- The conversation veered back to the original topic. (Konuşma, özgün konuya geri döndü.)
Veer (İsim) – Türkçe Anlamı: Demir çubuk
Örnek cümleler:
- The construction worker used a veer to tie the rebar together. (İnşaat işçisi, demir çubukları birleştirmek için bir demir çubuk kullandı.)
- The fence was reinforced with veers to make it sturdier. (Çit, daha sağlam hale getirmek için demir çubuklarla güçlendirildi.)
- The gate was held shut with a heavy veer. (Kapı ağır bir demir çubukla kapatıldı.)
- The sculpture was made with welded veers. (Heykel kaynaklı demir çubuklarla yapıldı.)
- The building’s structure was reinforced with veers to withstand earthquakes. (Binaların yapısı, depremlere dayanıklı olması için demir çubuklarla güçlendirildi.)
- The old bridge was held up with thick veers. (Eski köprü kalın demir çubuklarla desteklendi.)
- The garden trellis was made with wooden veers. (Bahçe sarmaşık teli ahşap demir çubuklarla yapıldı.)
- The street lamps were secured with veers to prevent theft. (Sokak lambaları, hırsızlığı önlemek için demir çubuklarla güvenli hale getirildi.)
- The scaffolding was made with sturdy veers to support the workers. (İskele, işçileri desteklemek için sağlam demir çubuklarla yapıldı.)
- The fence gate was reinforced with a long veer that went across the entire gate. (Çit kapısı, tüm kapı boyunca uzanan uzun bir demir çubukla güçlendirildi.)
- The playground equipment was made with colorful veers. (Oyun parkı ekipmanları renkli demir çubuklarla yapıldı.)
- The ship’s anchor was secured with a heavy veer. (Geminin çapa halatı, ağır bir demir çubukla güvenli hale getirildi.)
- The metal fence was held together with welded veers. (Metal çit, kaynaklı demir çubuklarla bir arada tutuldu.)
- The steel beams were held in place with veers. (Çelik kirişler, demir çubuklarla yerinde tutuldu.)
- The fence post was secured with a thick veer that was buried deep in the ground. (Çit direği, derinlemesine gömülen kalın bir demir çubukla güvenli hale getirildi.)
- The statue was made with bronze veers. (Heykel, bronz demir çubuklarla yapıldı.)
- The tent was held up with a network of veers. (Çadır, bir ağ demir çubuklarla desteklendi.)
- The tower was built with a framework of veers. (Kule, bir demir çubuk çerçevesi ile inşa edildi.)
- The fence gate was decorated with ornamental veers. (Çit kapısı
Hemen Yorum Yaz