Waddle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Waddle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

WADDLE NEDİR?


Waddle, İngilizce bir fiildir ve “penguen veya ördek gibi sallantılı adımlarla yürümek” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:


1. The penguin waddled across the icy terrain. (Penguen buzlu arazide sallantılı adımlarla yürüdü.)
2. The ducklings waddled behind their mother. (Ördek yavruları annelerinin arkasından sallantılı adımlarla yürüdü.)
3. The toddler tried to waddle in his dad’s oversized shoes. (Küçük çocuk babasının büyük ayakkabılarında sallantılı adımlarla yürümeye çalıştı.)
4. The drunken man waddled down the street. (Sarhoş adam sallantılı adımlarla sokağı boyunca yürüdü.)
5. The overweight cat waddled to its food bowl. (Aşırı kilolu kedi sallantılı adımlarla yiyecek kabına doğru yürüdü.)
6. The injured bird could only waddle on one foot. (Yaralı kuş sadece bir ayağı üzerinde sallantılı adımlarla yürüyebiliyordu.)
7. The students waddled through the muddy field on their way to the camping site. (Öğrenciler kamp alanına giderken çamurlu alanda sallantılı adımlarla yürüdüler.)
8. The baby penguins were adorable as they waddled around the enclosure. (Bebek penguenler, kafeslerinde sallantılı adımlarla dolaşırken sevimli görünüyorlardı.)
9. The elderly man had to waddle because of his arthritis. (Yaşlı adam artritinden dolayı sallantılı adımlarla yürümek zorundaydı.)
10. The chubby toddler waddled over to her mother for a hug. (Şişman bebek sallantılı adımlarla annesinin yanına sarılmak için yürüdü.)
11. The duck waddled across the lawn to the pond. (Ördek çimenliği geçerek göle doğru sallantılı adımlarla yürüdü.)
12. The penguin waddled up to the zookeeper for a fish. (Penguen balık için hayvanat bahçesi görevlisine sallantılı adımlarla yaklaştı.)
13. The bear waddled out of its den after a long winter’s nap. (Ayı uzun bir kış uykusundan sonra mağarasından sallantılı adımlarla çıktı.)
14. The toddler waddled over to the mirror to admire her new dress. (Bebek elbisesini beğenmek için ayna önüne sallantılı adımlarla gitti.)
15. The penguin colony waddled along the shoreline in search of food. (Penguen kolonisi yiyecek aramak için kıyı boyunca sallantılı adımlarla yürü

  1. The injured dog had to waddle because of its broken leg. (Yaralı köpek kırık ayağından dolayı sallantılı adımlarla yürümek zorundaydı.)
  2. The toddler waddled around the playground, exploring all the different toys. (Küçük çocuk parkta sallantılı adımlarla tüm farklı oyuncakları keşfetti.)
  3. The penguin chicks waddled after their parents, begging for food. (Penguen yavruları ebeveynlerinin ardından sallantılı adımlarla yiyecek istediler.)
  4. The overweight dog had to waddle because of its excess weight. (Aşırı kilolu köpek fazla kilosundan dolayı sallantılı adımlarla yürümek zorundaydı.)
  5. The little girl waddled around in her new snowsuit, excited for her first time playing in the snow. (Küçük kız yeni kar tulumuyla sallantılı adımlarla etrafı gezerken, ilk kez kar oynamak için heyecanlıydı.)

(Türkçe karşılıklar parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.