Virtue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Virtue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Virtue

Virtue, iyi ve doğru olan değerleri benimseme ve bunları hayatın her alanında uygulama durumudur.

Örnek cümleler:

  1. It is important to have virtue in all aspects of life. (Hayatın her alanında erdemli olmak önemlidir.)
  2. She exemplifies virtue in her daily actions. (Günlük eylemlerinde erdemi örnek alır.)
  3. Virtue is a quality that is admired by many. (Erdem, birçok kişi tarafından hayranlıkla karşılanan bir niteliktir.)
  4. He was known for his virtuous behavior. (O, erdemli davranışlarıyla tanınıyordu.)
  5. Virtue is not always easy, but it is always worth it. (Erdem her zaman kolay olmayabilir, ancak her zaman değerlidir.)
  6. She tries to live her life according to the virtues she holds dear. (Sevdiği erdemlere göre yaşamaya çalışır.)
  7. He demonstrated great virtue in the face of adversity. (Zorluklar karşısında büyük bir erdem sergiledi.)
  8. It takes virtue to stand up for what you believe in. (İnandığınız şeyler için dik durmak erdem gerektirir.)
  9. Virtue is something that must be practiced every day. (Erdem, her gün uygulanması gereken bir şeydir.)
  10. Her virtue and kindness were an inspiration to all who knew her. (Erdemliliği ve iyiliği, onu tanıyan herkesi etkileyen bir ilham kaynağıydı.)
  11. He showed great virtue by admitting his mistake and apologizing. (Hatasını kabul edip özür dileyerek büyük bir erdem sergiledi.)
  12. Living a life of virtue is not always easy, but it is always worth striving for. (Erdemli bir hayat yaşamak her zaman kolay olmayabilir, ancak her zaman çabalamaya değerdir.)
  13. Virtue is not something that can be bought or sold. (Erdem, satın alınabilecek ya da satılabilecek bir şey değildir.)
  14. Her actions were guided by a deep sense of virtue. (Onun eylemleri derin bir erdem hissi tarafından yönlendiriliyordu.)
  15. He saw it as his duty to live a life of virtue and honor. (O, erdem ve şeref dolu bir hayat yaşamanın bir görevi olduğunu düşünüyordu.)
  16. Virtue is not just about doing the right thing, it is about doing it for the right reasons. (Erdem sadece doğru şeyi yapmakla ilgili değildir, doğru nedenlerle yapmakla ilgilidir.)
  17. She believed that virtue was the key to a happy and fulfilling life.
  1. He was a man of great virtue and integrity. (O, büyük bir erdem ve dürüstlük sahibiydi.)
  2. It is important to teach children about the importance of virtue and good character. (Çocuklara erdemin ve iyi karakterin önemini öğretmek önemlidir.)
  3. Her virtue shone through even in the most difficult of circumstances. (En zor koşullarda bile onun erdemi parlıyordu.)

(Türkçe karşılıklar eklendi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.