Virtually İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Virtually İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Virtually

Virtually, İngilizce bir zarftır ve “neredeyse” veya “sanal olarak” anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I virtually forgot to buy milk at the grocery store yesterday. (Dün markette neredeyse süt almaya unutmuştum.)
  2. The pandemic has made virtual communication more important than ever. (Pandemi, sanal iletişimi daha da önemli hale getirdi.)
  3. He virtually lives at the gym; he’s there every day for hours. (Neredeyse spor salonunda yaşıyor; her gün saatlerce orada.)
  4. The concert was virtually sold out within minutes of tickets going on sale. (Konser biletleri satışa çıktıktan dakikalar sonra neredeyse tamamen tükenmişti.)
  5. Virtual learning has become the norm during the pandemic. (Pandemi sürecinde sanal öğrenme norm haline geldi.)
  6. The museum offers virtual tours for those who cannot visit in person. (Müze, kişisel ziyaret yapamayanlar için sanal turlar sunar.)
  7. She was virtually unknown until her breakout performance in the film. (Filmdeki çıkış performansına kadar neredeyse hiç kimse tarafından tanınmıyordu.)
  8. Virtual reality technology has advanced significantly in recent years. (Son yıllarda sanal gerçeklik teknolojisi önemli ölçüde ilerledi.)
  9. The company held its annual shareholder meeting virtually due to the pandemic. (Pandemi nedeniyle şirket, yıllık hissedar toplantısını sanal olarak gerçekleştirdi.)
  10. The virtual conference allowed participants from all over the world to attend. (Sanal konferans, dünya genelinden katılımcıların katılmasına izin verdi.)
  11. Virtual assistants like Siri and Alexa have become commonplace in many households. (Siri ve Alexa gibi sanal asistanlar birçok evde yaygın hale geldi.)
  12. I took a virtual tour of the college before deciding to apply. (Başvurmadan önce üniversiteyi sanal bir turda gezdim.)
  13. The virtual currency market can be highly volatile. (Sanal para piyasası son derece değişken olabilir.)
  14. The museum’s virtual exhibit was highly praised by critics. (Müzenin sanal sergisi eleştirmenler tarafından çok övüldü.)
  15. She was able to attend the wedding virtually via a live stream. (Canlı yayın aracılığıyla düğüne sanal olarak katılabildi.)
  16. Virtual job interviews have become more common in recent years. (Son yıllarda sanal iş görüşmeleri daha yaygın hale geldi.)
  17. The virtual race allowed runners to participate from anywhere in the world. (Sanal yarış, koşucuların dünya genelinden katılmasına izin verdi.)
  18. Virtual private networks (VPNs) can provide increased online security. (Sanal özel ağlar (VPN’ler), artan çevrimiçi güvenlik sağlayabilir.)
  19. The virtual choir’s performance was breathtaking. (Sanal koronun performansı
  1. The virtual choir’s performance was breathtaking. (Sanal koro performansı nefes kesiciydi.)
  2. Due to the pandemic, the graduation ceremony was held virtually this year. (Pandemi nedeniyle bu yıl mezuniyet töreni sanal olarak yapıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.