Virtually İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Virtually
Virtually, İngilizce bir zarftır ve “neredeyse” veya “sanal olarak” anlamlarına gelir.
Örnek cümleler:
- I virtually forgot to buy milk at the grocery store yesterday. (Dün markette neredeyse süt almaya unutmuştum.)
- The pandemic has made virtual communication more important than ever. (Pandemi, sanal iletişimi daha da önemli hale getirdi.)
- He virtually lives at the gym; he’s there every day for hours. (Neredeyse spor salonunda yaşıyor; her gün saatlerce orada.)
- The concert was virtually sold out within minutes of tickets going on sale. (Konser biletleri satışa çıktıktan dakikalar sonra neredeyse tamamen tükenmişti.)
- Virtual learning has become the norm during the pandemic. (Pandemi sürecinde sanal öğrenme norm haline geldi.)
- The museum offers virtual tours for those who cannot visit in person. (Müze, kişisel ziyaret yapamayanlar için sanal turlar sunar.)
- She was virtually unknown until her breakout performance in the film. (Filmdeki çıkış performansına kadar neredeyse hiç kimse tarafından tanınmıyordu.)
- Virtual reality technology has advanced significantly in recent years. (Son yıllarda sanal gerçeklik teknolojisi önemli ölçüde ilerledi.)
- The company held its annual shareholder meeting virtually due to the pandemic. (Pandemi nedeniyle şirket, yıllık hissedar toplantısını sanal olarak gerçekleştirdi.)
- The virtual conference allowed participants from all over the world to attend. (Sanal konferans, dünya genelinden katılımcıların katılmasına izin verdi.)
- Virtual assistants like Siri and Alexa have become commonplace in many households. (Siri ve Alexa gibi sanal asistanlar birçok evde yaygın hale geldi.)
- I took a virtual tour of the college before deciding to apply. (Başvurmadan önce üniversiteyi sanal bir turda gezdim.)
- The virtual currency market can be highly volatile. (Sanal para piyasası son derece değişken olabilir.)
- The museum’s virtual exhibit was highly praised by critics. (Müzenin sanal sergisi eleştirmenler tarafından çok övüldü.)
- She was able to attend the wedding virtually via a live stream. (Canlı yayın aracılığıyla düğüne sanal olarak katılabildi.)
- Virtual job interviews have become more common in recent years. (Son yıllarda sanal iş görüşmeleri daha yaygın hale geldi.)
- The virtual race allowed runners to participate from anywhere in the world. (Sanal yarış, koşucuların dünya genelinden katılmasına izin verdi.)
- Virtual private networks (VPNs) can provide increased online security. (Sanal özel ağlar (VPN’ler), artan çevrimiçi güvenlik sağlayabilir.)
- The virtual choir’s performance was breathtaking. (Sanal koronun performansı
- The virtual choir’s performance was breathtaking. (Sanal koro performansı nefes kesiciydi.)
- Due to the pandemic, the graduation ceremony was held virtually this year. (Pandemi nedeniyle bu yıl mezuniyet töreni sanal olarak yapıldı.)
Hemen Yorum Yaz