Violinist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Violinist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Violinist

Violinist, Türkçe’de keman çalan müzisyen anlamına gelir. İşte birkaç örnek cümle:

  1. The violinist played a beautiful melody. (Keman çalan müzisyen güzel bir melodi çaldı.)
  2. She is a talented violinist. (O, yetenekli bir keman çalan müzisyendir.)
  3. The violinist performed at the concert hall last night. (Keman çalan müzisyen dün gece konser salonunda sahne aldı.)
  4. The violinist’s fingers moved quickly across the strings. (Keman çalan müzisyenin parmakları teller üzerinde hızlıca hareket etti.)
  5. The famous violinist captivated the audience with his performance. (Ünlü keman çalan müzisyen performansıyla seyircileri etkiledi.)
  6. The violinist tuned his instrument before the concert. (Keman çalan müzisyen konser öncesi enstrümanını ayarladı.)
  7. The young violinist won first prize in the music competition. (Genç keman çalan müzisyen müzik yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.)
  8. The violinist’s bow glided smoothly over the strings. (Keman çalan müzisyenin yayı teller üzerinde pürüzsüzce kaydı.)
  9. The orchestra’s violinist section played in perfect unison. (Orkestranın keman çalan müzisyenleri mükemmel bir uyum içinde çaldılar.)
  10. The violinist’s performance brought tears to many eyes. (Keman çalan müzisyenin performansı birçok gözde gözyaşı oluşmasına sebep oldu.)
  11. The violinist’s technique was flawless. (Keman çalan müzisyenin tekniği kusursuzdu.)
  12. The violinist practiced for hours every day to perfect his skills. (Keman çalan müzisyen yeteneklerini geliştirmek için her gün saatlerce çalıştı.)
  13. The violinist’s solo was the highlight of the concert. (Keman çalan müzisyenin solosu konserin en önemli anlarından biriydi.)
  14. The violinist played with such passion that the audience was spellbound. (Keman çalan müzisyen o kadar tutkuyla çaldı ki seyirciler büyülendi.)
  15. The violinist’s instrument was a rare antique. (Keman çalan müzisyenin enstrümanı nadir bir antika idi.)
  16. The violinist’s performance was met with thunderous applause. (Keman çalan müzisyenin performansı coşkulu alkışlarla karşılandı.)
  17. The violinist adjusted the tuning pegs before beginning to play. (Keman çalan müzisyen çalmaya başlamadan önce akort pimlerini ayarladı.)
  18. The violinist was accompanied by a pianist. (Keman çalan müzisyen bir piyanist eşliğinde çaldı.)
  19. The violinist’s bowing technique was impressive. (Keman çalan müzisyenin yay tekniği etkileyiciydi.)
    20
  1. The violinist’s performance was a feast for the ears. (Keman çalan müzisyenin performansı kulaklar için bir şölen niteliğindeydi.)

Bu cümlelerde “violinist” kelimesi, keman çalan müzisyeni ifade etmek için kullanılmıştır. Kelimenin anlamı, her cümlede uygun bir şekilde kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.