Virginal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Virginal Nedir?
Virginal, tuşlu çalgılar ailesinin bir türüdür. Klavsenin atası sayılır ve tuşlarının yanı sıra dikey telleri de vardır.
Örnek Cümleler:
- In the 16th century, virginal was a popular instrument for private music-making at home. (16. yüzyılda virginal, evde özel müzik yapmak için popüler bir çalgıydı.)
- He was playing a virginal in the concert last night. (Dün gece konserde virginal çalıyordu.)
- The virginal has a sweet and delicate sound. (Virginalin tatlı ve hassas bir sesi var.)
- She practiced playing the virginal for hours every day. (Her gün saatlerce virginal çalmayı pratik yaptı.)
- The virginalist performed a beautiful sonata. (Virginalist güzel bir sonata çaldı.)
- She inherited her grandmother’s virginal. (Büyükannesinden virginal miras aldı.)
- The virginal was widely used in Renaissance music. (Virginal Rönesans müziğinde yaygın olarak kullanıldı.)
- He enjoyed listening to the virginal music while reading. (Okurken virginal müziğini dinlemekten keyif aldı.)
- She was practicing a new piece on her virginal. (Yeni bir parça virginalında çalışıyordu.)
- The virginal was a popular instrument among the nobility in the 17th century. (17. yüzyılda virginal, soylular arasında popüler bir çalgıydı.)
- He was impressed by the delicate touch of the virginalist. (Virginalistin hassas dokunuşundan etkilendi.)
- The virginal is an important part of early music history. (Virginal erken müzik tarihinde önemli bir parçadır.)
- She bought a vintage virginal from an antique shop. (Antika dükkanından eski bir virginal satın aldı.)
- The virginalist performed a difficult piece with ease. (Virginalist zor bir parçayı kolaylıkla çaldı.)
- She was learning to play the virginal from a renowned teacher. (Ünlü bir öğretmenden virginal çalmayı öğreniyordu.)
- He admired the beauty of the antique virginal. (Antika virginalin güzelliğine hayran kaldı.)
- The virginal was often used to accompany singing in the Renaissance period. (Virginal Rönesans dönemin
şarkı söyleme eşlik etmek için sık sık kullanılırdı.)
- She played a lively tune on her virginal. (Virginalında canlı bir ezgi çaldı.)
- The virginal is a challenging instrument to master. (Virginal ustalaşması zor bir çalgıdır.)
- He enjoyed the intricate melodies of the virginal music. (Virginal müziğinin karmaşık melodilerinden keyif aldı.)
- The virginal was often played in small ensembles in the Renaissance period. (Rönesans döneminde virginal sık sık küçük topluluklar tarafından çalınırdı.)
Hemen Yorum Yaz