Violently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Violently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Violently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anlamı: Şiddetle, sertçe, acımasızca gibi anlamlara gelen bir zarf.

Örnek cümleler:

  1. She was violently shaking with fear.
    (Titreme korkusundan şiddetle sarsılıyordu.)

  2. The protestors were violently clashing with the police.
    (Protestocular polislerle şiddetli şekilde çatışıyordu.)

  3. He slammed the door violently behind him.
    (Arkasından kapıyı şiddetle kapattı.)

  4. The storm hit the coast violently, causing extensive damage.
    (Fırtına kıyıyı şiddetle vurdu, geniş çapta hasara neden oldu.)

  5. The car crashed violently into the tree.
    (Araba şiddetle ağaca çarptı.)

  6. The waves were crashing violently against the rocks.
    (Dalgalar kayalıklara şiddetle vuruyordu.)

  7. He was violently ill after eating the bad seafood.
    (Kötü deniz ürünleri yedikten sonra şiddetli bir şekilde hasta oldu.)

  8. The murderer had violently attacked his victim.
    (Katil kurbanını şiddetle saldırarak öldürmüştü.)

  9. The two countries were violently at war for years.
    (İki ülke yıllar boyunca şiddetli bir şekilde savaştı.)

  10. The child was violently pulled from the water by the lifeguard.
    (Çocuk cankurtaran tarafından şiddetle sudan çıkarıldı.)

  11. The volcano violently erupted, spewing ash and lava into the air.
    (Yaylan volkan şiddetli bir şekilde patladı, havaya kül ve lav püskürttü.)

  12. The dictator violently suppressed any opposition to his regime.
    (Diktatör rejimine karşı çıkan herkesi şiddetle bastırdı.)

  13. The football player was ejected from the game for violently tackling the opponent.
    (Futbolcu rakibini şiddetle taklit ettiği için oyundan atıldı.)

  14. The child was violently snatched from his mother’s arms.
    (Çocuk annesinin kollarından şiddetle koparıldı.)

  15. The wind was howling violently outside.
    (Rüzgar şiddetle dışarıda uğulduyordu.)

  16. The earthquake violently shook the entire city.
    (Deprem şehrin tamamını şiddetle sarsmıştı.)

  17. The animal rights activists were violently protesting the use of animals in the circus.
    (Hayvan hakları aktivistleri sirkin hayvan kullanımını şiddetli bir şekilde protesto ediyorlardı.)

  18. The patient was violently thrashing around in bed due to a high fever.
    (Hasta yüksek ateşten dolayı şiddetle yatağında kıv

rıyordu.)

  1. The gunman had violently robbed the convenience store.
    (Silahlı adam marketi şiddetli bir şekilde soydu.)

  2. The boxer was violently knocked out by his opponent.
    (Bokser rakibi tarafından şiddetle nakavt edildi.)

Türkçe karşılıklar:

  1. Titreme korkusundan şiddetle sarsılıyordu.
  2. Protestocular polislerle şiddetli şekilde çatışıyordu.
  3. Arkasından kapıyı şiddetle kapattı.
  4. Fırtına kıyıyı şiddetle vurdu, geniş çapta hasara neden oldu.
  5. Araba şiddetle ağaca çarptı.
  6. Dalgalar kayalıklara şiddetle vuruyordu.
  7. Kötü deniz ürünleri yedikten sonra şiddetli bir şekilde hasta oldu.
  8. Katil kurbanını şiddetle saldırarak öldürmüştü.
  9. İki ülke yıllar boyunca şiddetli bir şekilde savaştı.
  10. Çocuk cankurtaran tarafından şiddetle sudan çıkarıldı.
  11. Yaylan volkan şiddetli bir şekilde patladı, havaya kül ve lav püskürttü.
  12. Diktatör rejimine karşı çıkan herkesi şiddetle bastırdı.
  13. Futbolcu rakibini şiddetle taklit ettiği için oyundan atıldı.
  14. Çocuk annesinin kollarından şiddetle koparıldı.
  15. Rüzgar şiddetle dışarıda uğulduyordu.
  16. Deprem şehrin tamamını şiddetle sarsmıştı.
  17. Hayvan hakları aktivistleri sirkin hayvan kullanımını şiddetli bir şekilde protesto ediyorlardı.
  18. Hasta yüksek ateşten dolayı şiddetle yatağında kıvranıyordu.
  19. Silahlı adam marketi şiddetli bir şekilde soydu.
  20. Bokser rakibi tarafından şiddetle nakavt edildi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.