Violently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Violently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Anlamı: Şiddetle, sertçe, acımasızca gibi anlamlara gelen bir zarf.
Örnek cümleler:
-
She was violently shaking with fear.
(Titreme korkusundan şiddetle sarsılıyordu.) -
The protestors were violently clashing with the police.
(Protestocular polislerle şiddetli şekilde çatışıyordu.) -
He slammed the door violently behind him.
(Arkasından kapıyı şiddetle kapattı.) -
The storm hit the coast violently, causing extensive damage.
(Fırtına kıyıyı şiddetle vurdu, geniş çapta hasara neden oldu.) -
The car crashed violently into the tree.
(Araba şiddetle ağaca çarptı.) -
The waves were crashing violently against the rocks.
(Dalgalar kayalıklara şiddetle vuruyordu.) -
He was violently ill after eating the bad seafood.
(Kötü deniz ürünleri yedikten sonra şiddetli bir şekilde hasta oldu.) -
The murderer had violently attacked his victim.
(Katil kurbanını şiddetle saldırarak öldürmüştü.) -
The two countries were violently at war for years.
(İki ülke yıllar boyunca şiddetli bir şekilde savaştı.) -
The child was violently pulled from the water by the lifeguard.
(Çocuk cankurtaran tarafından şiddetle sudan çıkarıldı.) -
The volcano violently erupted, spewing ash and lava into the air.
(Yaylan volkan şiddetli bir şekilde patladı, havaya kül ve lav püskürttü.) -
The dictator violently suppressed any opposition to his regime.
(Diktatör rejimine karşı çıkan herkesi şiddetle bastırdı.) -
The football player was ejected from the game for violently tackling the opponent.
(Futbolcu rakibini şiddetle taklit ettiği için oyundan atıldı.) -
The child was violently snatched from his mother’s arms.
(Çocuk annesinin kollarından şiddetle koparıldı.) -
The wind was howling violently outside.
(Rüzgar şiddetle dışarıda uğulduyordu.) -
The earthquake violently shook the entire city.
(Deprem şehrin tamamını şiddetle sarsmıştı.) -
The animal rights activists were violently protesting the use of animals in the circus.
(Hayvan hakları aktivistleri sirkin hayvan kullanımını şiddetli bir şekilde protesto ediyorlardı.) -
The patient was violently thrashing around in bed due to a high fever.
(Hasta yüksek ateşten dolayı şiddetle yatağında kıv
rıyordu.)
-
The gunman had violently robbed the convenience store.
(Silahlı adam marketi şiddetli bir şekilde soydu.) -
The boxer was violently knocked out by his opponent.
(Bokser rakibi tarafından şiddetle nakavt edildi.)
Türkçe karşılıklar:
- Titreme korkusundan şiddetle sarsılıyordu.
- Protestocular polislerle şiddetli şekilde çatışıyordu.
- Arkasından kapıyı şiddetle kapattı.
- Fırtına kıyıyı şiddetle vurdu, geniş çapta hasara neden oldu.
- Araba şiddetle ağaca çarptı.
- Dalgalar kayalıklara şiddetle vuruyordu.
- Kötü deniz ürünleri yedikten sonra şiddetli bir şekilde hasta oldu.
- Katil kurbanını şiddetle saldırarak öldürmüştü.
- İki ülke yıllar boyunca şiddetli bir şekilde savaştı.
- Çocuk cankurtaran tarafından şiddetle sudan çıkarıldı.
- Yaylan volkan şiddetli bir şekilde patladı, havaya kül ve lav püskürttü.
- Diktatör rejimine karşı çıkan herkesi şiddetle bastırdı.
- Futbolcu rakibini şiddetle taklit ettiği için oyundan atıldı.
- Çocuk annesinin kollarından şiddetle koparıldı.
- Rüzgar şiddetle dışarıda uğulduyordu.
- Deprem şehrin tamamını şiddetle sarsmıştı.
- Hayvan hakları aktivistleri sirkin hayvan kullanımını şiddetli bir şekilde protesto ediyorlardı.
- Hasta yüksek ateşten dolayı şiddetle yatağında kıvranıyordu.
- Silahlı adam marketi şiddetli bir şekilde soydu.
- Bokser rakibi tarafından şiddetle nakavt edildi.
Hemen Yorum Yaz