Villainous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Villainous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Villainous

Villainous kelimesi Türkçede “kötü niyetli” veya “kötücül” anlamlarına gelir. Aşağıda Villainous kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir:

  1. The villainous character in the movie was played by a talented actor. (Filmin kötü niyetli karakteri yetenekli bir oyuncu tarafından canlandırıldı.)
  2. The villainous intentions of the corporation were revealed by a whistleblower. (Şirketin kötü niyetli niyetleri bir ihbarcı tarafından ortaya çıkarıldı.)
  3. She had a villainous reputation in the town because of her past crimes. (Geçmiş suçları nedeniyle kasabada kötücül bir ünü vardı.)
  4. The villainous plan of the mastermind was foiled by the hero. (Kötücül plan ustası’nın kahraman tarafından bozuldu.)
  5. The villainous laugh of the evil queen sent shivers down everyone’s spine. (Kötü kraliçenin kötücül gülüşü herkesin omurgasında ürperti yarattı.)
  6. His villainous behavior towards his colleagues got him fired from the job. (Meslektaşlarına karşı kötü niyetli davranışları işinden kovulmasına neden oldu.)
  7. The villainous dictator ruled the country with an iron fist. (Kötü niyetli diktatör ülkeyi demir yumrukla yönetti.)
  8. The villainous plot of the enemy was uncovered by the spy. (Düşmanın kötücül planı casakar tarafından ortaya çıkarıldı.)
  9. The villainous gang terrorized the small town for months. (Kötücül çete aylarca küçük kasabayı terörize etti.)
  10. The villainous character of the Joker is one of the most iconic in comic book history. (Joker’in kötü niyetli karakteri, çizgi roman tarihinde en ikoniklerden biridir.)
  11. The villainous act of stealing the crown jewels was planned meticulously. (Taç mücevherlerini çalma kötücül eylemi özenle planlandı.)
  12. The villainous mastermind behind the heist was finally caught by the police. (Soygunun arkasındaki kötücül ustaca nihayet polis tarafından yakalandı.)
  13. The villainous character in the play received boos and hisses from the audience. (Oyundaki kötü niyetli karakter izleyicilerden yuhalama ve ıslıklama aldı.)
  14. The villainous character in the book was so well-written that readers couldn’t help but love to hate him. (Kitaptaki kötü niyetli karakter o kadar iyi yazılmıştı ki okuyucular onu sevmemek için kendilerini zor tuttular.)
  15. The villainous witch in the fairy tale cast a spell on the princess. (Peri masalındaki kötücül cadı prensese büyü yaptı.)
  16. The villain

ous actions of the corrupt politicians were exposed by investigative journalists. (Yolsuz siyasetçilerin kötü niyetli eylemleri, araştırmacı gazeteciler tarafından açığa çıkarıldı.)
17. The villainous character in the TV series was so convincing that viewers couldn’t help but despise him. (Dizideki kötü niyetli karakter o kadar inandırıcıydı ki izleyiciler ondan nefret etmekten kendilerini alamadılar.)

  1. The villainous deeds of the evil queen were punished by the gods. (Kötü kraliçenin kötücül işleri, tanrılar tarafından cezalandırıldı.)
  2. The villainous organization was responsible for the kidnapping of the ambassador. (Kötü niyetli örgüt, elçinin kaçırılmasından sorumluydu.)
  3. The villainous character in the video game was the final boss that players had to defeat. (Video oyunundaki kötü niyetli karakter, oyuncuların yenmek zorunda oldukları son patrondu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.