Vigorously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vigorously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vigorously Nedir?


Vigorously İngilizce bir sıfat olup, Türkçe karşılığı “kuvvetlice” veya “şiddetle” anlamına gelir. Bir eylemi, hareketi veya davranışı güçlü ve etkili bir şekilde yapmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She was vigorously scrubbing the floor to make it spotless. (O, zemini lekesiz hale getirmek için şiddetle süpürüyordu.)
  2. The boxer was punching the bag vigorously to prepare for the match. (Boksör, maça hazırlanmak için çantayı şiddetle yumrukluyordu.)
  3. The musician was vigorously strumming the guitar strings to create a powerful sound. (Müzisyen, güçlü bir ses oluşturmak için gitar tellerine şiddetle vuruyordu.)
  4. The protesters were chanting vigorously, demanding justice for the victim. (Protestocular, mağdura adalet talebiyle şiddetle slogan atıyorlardı.)
  5. The dog was vigorously wagging its tail in excitement. (Köpek, heyecanla kuyruğunu şiddetle sallıyordu.)
  6. The runner was sprinting vigorously towards the finish line. (Koşucu, bitiş çizgisine şiddetle koşuyordu.)
  7. The chef was vigorously stirring the soup to make it smooth. (Şef, çorbanın pürüzsüz olması için şiddetle karıştırıyordu.)
  8. The construction workers were digging vigorously to lay the foundation. (İnşaat işçileri, temel atmak için şiddetle kazıyorlardı.)
  9. The team was vigorously brainstorming to come up with a new idea. (Takım, yeni bir fikir bulmak için şiddetle beyin fırtınası yapıyordu.)
  10. The coach was vigorously motivating the players to win the game. (Antrenör, oyuncuları maçı kazanmaya teşvik etmek için şiddetle çaba gösteriyordu.)
  11. The dancer was vigorously leaping across the stage to impress the audience. (Dansçı, seyirciyi etkilemek için şiddetle sahne boyunca sıçradı.)
  12. The swimmer was vigorously stroking through the water to reach the finish line. (Yüzücü, bitiş çizgisine ulaşmak için şiddetle suya vuruyordu.)
  13. The gardener was vigorously pruning the bushes to maintain their shape. (Bahçıvan, şekillerini korumak için çalıları şiddetle buduyordu.)
  14. The student was vigorously studying for the upcoming exam. (Öğrenci, yaklaşan sınav için şiddetle çalışıyordu.)
  15. The artist was vigorously painting, lost in his own world. (Sanatçı, kendi dünyasına dalmış olarak şiddetle resim yapıyordu.)
  16. The truck was vigorously climbing up the steep hill. (Kamyon, dik yokuşu şiddetle tırmanıyordu.)
  1. The firefighter was vigorously extinguishing the flames to save the building. (İtfaiyeci, binayı kurtarmak için alevleri şiddetle söndürüyordu.)
  2. The gymnast was vigorously stretching her muscles before the competition. (Jimnastikçi, yarışmadan önce kaslarını şiddetle esnetiyordu.)
  3. The teacher was vigorously teaching the lesson to ensure her students understood the material. (Öğretmen, öğrencilerinin konuyu anlamalarını sağlamak için dersi şiddetle öğretiyordu.)
  4. The police officer was vigorously pursuing the suspect on foot. (Polis memuru, yaya olarak şüpheliyi şiddetle takip ediyordu.)

(Türkçe karşılıkların üzerinde kalın mavi renkle yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.