Vigilant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vigilant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vigilant Nedir?


Vigilant, İngilizce dilinde “dikkatli, uyanık, tetikte” anlamına gelen bir sıfattır.

Örnek Cümleler:


1. The vigilant security guard noticed the suspicious behavior and quickly intervened. (Dikkatli güvenlik görevlisi şüpheli davranışları fark etti ve hızlıca müdahale etti.)
2. It’s important to remain vigilant when walking alone at night. (Gece yalnız yürürken dikkatli olmak önemlidir.)
3. The government is being vigilant in its efforts to prevent the spread of the virus. (Hükümet, virüsün yayılmasını önleme çabalarında dikkatli davranıyor.)
4. The vigilant teacher noticed that one of her students was struggling and offered extra help. (Dikkatli öğretmen öğrencilerinden birinin zorlandığını fark etti ve ekstra yardım teklif etti.)
5. It’s important to be vigilant about your personal safety when traveling to unfamiliar places. (Yabancı yerlere seyahat ettiğinizde kişisel güvenliğiniz konusunda dikkatli olmak önemlidir.)
6. The police are remaining vigilant in their search for the missing child. (Polis, kayıp çocuğu bulma çalışmalarında dikkatli kalmaktadır.)
7. The company is vigilant about protecting its customers’ privacy. (Şirket, müşterilerinin gizliliğini koruma konusunda dikkatlidir.)
8. We need to be vigilant about the signs of mental health issues in our loved ones. (Sevdiklerimizdeki ruh sağlığı sorunlarının belirtileri konusunda dikkatli olmamız gerekiyor.)
9. The border patrol is vigilant in its efforts to prevent illegal immigration. (Sınır polisi, yasadışı göçü önleme çabalarında dikkatli davranıyor.)
10. The pilot remained vigilant during the storm and safely landed the plane. (Pilot, fırtına sırasında dikkatli kaldı ve uçağı güvenli bir şekilde indirdi.)
11. It’s important to be vigilant about the food we eat to ensure we’re getting proper nutrition. (Doğru beslenme sağlamak için yediğimiz yiyeceklere dikkatli olmak önemlidir.)
12. The neighborhood watch group is vigilant in monitoring suspicious activity in the area. (Mahalle gözetleme grubu, bölgedeki şüpheli faaliyetleri izlemek konusunda dikkatlidir.)
13. The firefighter was vigilant in rescuing the people trapped in the burning building. (İtfaiyeci, yanmakta olan binada mahsur kalan insanları kurtarmak için dikkatliydi.)
14. The company’s IT department is vigilant in protecting the company’s data from cyber attacks. (Şirketin IT departmanı, şirketin verilerini siber saldırılardan koruma konusunda dikkatlidir.)
15. The park ranger was vigilant in enforcing the park’s rules to ensure visitors’ safety.

  1. It’s important to be vigilant about scams and frauds to protect yourself from financial loss. (Maddi kayıplardan korunmak için dolandırıcılık ve sahtekarlıklara karşı dikkatli olmak önemlidir.)
  2. The security system at the bank is always vigilant, monitoring any suspicious activity. (Bankadaki güvenlik sistemi her zaman tetikte, şüpheli herhangi bir faaliyeti izliyor.)
  3. The parents were vigilant in keeping an eye on their children while they played in the park. (Ebeveynler, çocukları parkta oynarken gözlerini üzerlerinden ayırmamak konusunda dikkatliydi.)
  4. The soldier remained vigilant during his watch, ready to respond to any threats. (Asker nöbet sırasında dikkatli kaldı, herhangi bir tehdide yanıt vermeye hazırdı.)
  5. The community was vigilant in coming together to clean up the park after the storm. (Topluluk, fırtına sonrası parkı temizlemek için bir araya gelmekte dikkatliydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.