Victory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Victory (Kazanç, Zafer)
Victory kelimesi, bir mücadele veya yarışmanın sonunda kazanılan başarıyı ifade eder. Aşağıda, victory kelimesinin örnek cümlelerle kullanımı yer almaktadır:
- We celebrated our team’s victory with a huge party. (Takımımızın zaferini büyük bir partiyle kutladık.)
- The soldier felt a sense of victory after completing the difficult mission. (Asker, zorlu görevi tamamladıktan sonra bir zafer hissi hissetti.)
- She was determined to achieve victory in the upcoming election. (Önümüzdeki seçimde zafer elde etmek için kararlıydı.)
- The victory over the enemy was a turning point in the war. (Düşman üzerindeki zafer, savaşta bir dönüm noktasıydı.)
- His hard work and dedication led him to victory. (Sıkı çalışması ve özverisi, onu zaferle sonuçlandırdı.)
- The football team’s victory was a result of their teamwork and strategy. (Futbol takımının zaferi, takım çalışması ve stratejilerinin bir sonucuydu.)
- She was overwhelmed with emotion after her victory in the singing competition. (Şarkı yarışmasındaki zaferinden sonra duygularıyla başa çıkamadı.)
- The boxer’s victory was a knockout in the final round. (Bokserin zaferi, final turunda nakavt oldu.)
- The team’s victory brought pride to their hometown. (Takımın zaferi, memleketlerine gurur getirdi.)
- She worked hard for years to achieve victory in the Olympic Games. (Olimpiyat Oyunları’nda zafer elde etmek için yıllarca çalıştı.)
- The general’s strategy led to a decisive victory in the battle. (Generalin stratejisi, savaşta kesin bir zafer kazanmasına yol açtı.)
- The company’s victory in the market was a result of their innovative approach. (Şirketin piyasada zaferi, yenilikçi yaklaşımlarının bir sonucuydu.)
- The athlete’s victory in the race was a personal triumph. (Sporcunun yarıştaki zaferi, kişisel bir zaferdi.)
- The politician’s victory in the election was a testament to their popularity among the people. (Politikacının seçimdeki zaferi, halk arasındaki popülerliğinin bir kanıtıydı.)
- The team’s victory was a result of their hard work and perseverance. (Takımın zaferi, sıkı çalışma ve azimlerinin bir sonucuydu.)
- The country’s victory in the war brought peace and stability to the region. (Savaştaki zaferi, bölgeye barış ve istikrar getirdi.)
- The student’s victory in the science fair was a result of their creativity and innovation. (Öğrencinin bilim fuarındaki zaferi, yaratıcılığı ve yeniliğinin bir sonucuydu.)
- The team’s victory in the
championship was a historic moment for the school. (Şampiyonadaki takım zaferi, okul için tarihi bir anıydı.)
19. The musician’s victory in the Grammy Awards was a dream come true. (Müzisyenin Grammy Ödülleri’ndeki zaferi, gerçekleşen bir hayaldi.)
- The community’s victory in the fight against pollution was a result of their collective effort. (Kirlilikle mücadelede toplumun zaferi, birlikte yürütülen çabaların bir sonucuydu.)
Hemen Yorum Yaz