Valuable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Valuable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Valuable (Değerli)

Valuable, bir şeyin önemli, değerli ya da faydalı olduğunu ifade etmek için kullanılan bir sıfattır.

Örnek cümleler:

  1. The diamond necklace she inherited from her grandmother is very valuable. (Büyükannesinden miras kalan elmas kolyesi çok değerlidir.)
  2. Learning a new language is a valuable skill that can benefit you in many ways. (Yeni bir dil öğrenmek, birçok yolla size fayda sağlayabilecek değerli bir beceridir.)
  3. His advice was very valuable and helped me make the right decision. (Onun tavsiyesi çok değerliydi ve doğru karar almamı sağladı.)
  4. Time is a valuable commodity that should not be wasted. (Zaman, boşa harcanmaması gereken değerli bir varlıktır.)
  5. The antique vase is one of the most valuable items in the museum’s collection. (Antika vazo, müzenin koleksiyonundaki en değerli öğelerden biridir.)
  6. The teacher’s feedback was valuable in helping me improve my writing skills. (Öğretmenin geribildirimi, yazma becerilerimi geliştirmede değerliydi.)
  7. A good education is one of the most valuable things you can invest in for your future. (İyi bir eğitim, geleceğiniz için yatırım yapabileceğiniz en değerli şeylerden biridir.)
  8. Her experience in the field was extremely valuable in helping us complete the project successfully. (Alanındaki deneyimi, projeyi başarıyla tamamlamamıza yardımcı olacak kadar değerliydi.)
  9. The company’s reputation is a valuable asset that needs to be protected at all costs. (Şirketin itibarı, her koşulda korunması gereken değerli bir varlıktır.)
  10. Honesty is a valuable trait that is essential for building trust and strong relationships. (Dürüstlük, güven ve sağlam ilişkiler kurmak için gereklidir ve değerli bir özelliktir.)
  11. The team’s diversity was a valuable asset in solving complex problems. (Takımın çeşitliliği, karmaşık problemleri çözmekte değerli bir varlık oldu.)
  12. The company offers valuable benefits to its employees, including health insurance and retirement plans. (Şirket, çalışanlarına sağlık sigortası ve emeklilik planları da dahil olmak üzere değerli faydalar sunar.)
  13. The artist’s paintings are very valuable and sought after by collectors. (Sanatçının resimleri, koleksiyoncular tarafından çok değerli ve aranan eserlerdir.)
  14. Hard work and dedication are valuable qualities that can lead to success in any field. (Çalışkanlık ve özveri, herhangi bir alanda başarıya götürebilecek değerli özelliklerdir.)
  15. The scientist’s research was valuable in advancing our understanding of the human brain. (Bilim adamının araştırması, insan beynini anlamamızda ilerlememize yardımcı olan değer
  1. Good communication skills are a valuable asset in both personal and professional relationships. (İyi iletişim becerileri, kişisel ve profesyonel ilişkilerde değerli bir varlık olarak kabul edilir.)
  2. Investing in renewable energy is a valuable step towards a more sustainable future. (Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak, daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılan değerli bir adımdır.)
  3. The company’s innovative approach to product design is a valuable competitive advantage. (Şirketin ürün tasarımında yenilikçi yaklaşımı, değerli bir rekabet avantajı olarak görülür.)
  4. The team’s perseverance and determination were valuable in overcoming obstacles and achieving their goals. (Takımın azmi ve kararlılığı, engelleri aşarak hedeflerine ulaşmalarında değerli oldu.)
  5. Investing in education is a valuable way to improve the overall well-being of society. (Eğitime yatırım yapmak, toplumun genel refahını artırmak için değerli bir yöntemdir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.