Vainly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vainly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vainly kelimesinin anlamı


Vainly, “boşuna” veya “faydasız bir şekilde” anlamına gelen bir zarftır. Bir eylemin amacına veya hedefine ulaşamayarak yapıldığını veya bir şeyin istenilen sonucu vermediğini ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. I tried to fix the broken vase, but vainly, it shattered into pieces.
    (Türkçe: Kırılan vazoyu tamir etmeye çalıştım ama boşuna, parçalara ayrıldı.)

  2. The student vainly attempted to solve the difficult math problem.
    (Türkçe: Öğrenci zor matematik sorusunu çözmeye çalıştı ama boşuna.)

  3. She vainly searched for her lost keys for hours.
    (Türkçe: Kaybolan anahtarlarını saatlerce boşuna aradı.)

  4. The company vainly attempted to increase its profits by cutting employee salaries.
    (Türkçe: Şirket çalışanların maaşlarını keserek karını arttırmaya çalıştı ama boşuna.)

  5. He tried to convince his parents to let him go to the party, but vainly, they refused.
    (Türkçe: Partiye gitmesine izin vermesi için ailesini ikna etmeye çalıştı ama boşuna, reddettiler.)

  6. The athlete vainly attempted to break the world record in the high jump.
    (Türkçe: Sporcu yüksek atlama dalında dünya rekorunu kırmaya çalıştı ama boşuna.)

  7. The singer vainly tried to hit the high note in the song.
    (Türkçe: Şarkıcı şarkıda yüksek nota ulaşmaya çalıştı ama boşuna.)

  8. They vainly hoped that the storm would pass without any damage.
    (Türkçe: Fırtınanın herhangi bir zarar vermeden geçeceğini umdular ama boşuna.)

  9. The team vainly attempted to win the championship game.
    (Türkçe: Takım şampiyonluk maçını kazanmaya çalıştı ama boşuna.)

  10. The politician vainly promised to reduce taxes if elected.
    (Türkçe: Siyasetçi seçilirse vergileri düşüreceğini boşuna vaat etti.)

  11. She vainly tried to convince her boss to give her a raise.
    (Türkçe: Patronunu ücret artışı yapması için ikna etmeye çalıştı ama boşuna.)

  12. The artist vainly attempted to capture the beauty of the sunset in her painting.
    (Türkçe: Sanatçı resminde gün batımının güzelliğini yakalamaya çalıştı ama boşuna.)

  13. The company invested millions of dollars in a new product that vainly failed in the market.
    (Türkçe: Şirket piyasada boşuna başarısız olan yeni bir ürüne milyonlarca dolar yatırdı.)

  14. The doctor vainly tried to save the patient’s life.
    (Türkçe:

Doktor hastanın hayatını kurtarmaya çalıştı ama boşuna.)

  1. The teacher vainly attempted to control the noisy classroom.
    (Türkçe: Öğretmen gürültülü sınıfı kontrol etmeye çalıştı ama boşuna.)

  2. The couple vainly searched for a parking spot in the crowded city.
    (Türkçe: Çift kalabalık şehirde boşuna bir park yeri aradı.)

  3. The writer vainly tried to find inspiration for her new book.
    (Türkçe: Yazar yeni kitabı için ilham bulmaya çalıştı ama boşuna.)

  4. The scientist vainly attempted to prove his theory with inadequate data.
    (Türkçe: Bilim adamı yetersiz verilerle teorisini kanıtlamaya çalıştı ama boşuna.)

  5. The mother vainly tried to comfort her crying baby.
    (Türkçe: Anne ağlayan bebeğini teselli etmeye çalıştı ama boşuna.)

  6. The hiker vainly attempted to climb the steep mountain without proper equipment.
    (Türkçe: Dağcı uygun ekipman olmadan dik dağı tırmanmaya çalıştı ama boşuna.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.