Vacant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vacant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vacant Nedir?

Vacant, Türkçe karşılığı “boş” olan bir İngilizce kelimedir. Bir yerin boş olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The office is currently vacant, we need to find someone to fill the position. (Ofis şu anda boş, pozisyonu dolduracak biri bulmamız gerekiyor.)
2. The hotel had no vacant rooms, so we had to find another place to stay. (Otelde boş oda yoktu, bu yüzden başka bir yer bulmak zorunda kaldık.)
3. The vacant lot next to the park is going to be turned into a community garden. (Parkın yanındaki boş arsa topluluk bahçesine dönüştürülecek.)
4. The apartment has been vacant for months, and the landlord is having trouble finding a tenant. (Apartman daireleri aylardır boş, ve ev sahibi bir kiracı bulmakta zorlanıyor.)
5. The job posting has been vacant for weeks, but no one seems to be interested in applying. (İş ilanı haftalardır boşta, ancak kimse başvurmak istemiyor.)
6. The chair at the head of the table was vacant, as the boss had not yet arrived. (Masanın başındaki koltuk boştu, çünkü patron henüz gelmemişti.)
7. The vacant expression on her face suggested that she was lost in thought. (Yüzündeki boş ifade düşüncelere daldığını gösteriyordu.)
8. The vacant storefront on Main Street is available for rent. (Ana Caddede bulunan boş dükkan kiralık.)
9. The factory has several vacant positions that need to be filled. (Fabrika, doldurulması gereken birkaç boş pozisyona sahip.)
10. The house had been vacant for years, and was in a state of disrepair. (Evin yıllardır boş olduğu ve tamir edilmesi gerektiği durumdaydı.)
11. The vacant look in his eyes made it clear that he was not paying attention. (Gözlerindeki boş bakış, dikkatini vermediğini açıkça gösteriyordu.)
12. The vacant seat next to me was quickly filled by a woman who was looking for a place to sit. (Benim yanımdaki boş koltuk hızla oturacak bir yer arayan bir kadın tarafından dolduruldu.)
13. The vacant position in the company was filled by a highly qualified candidate. (Şirketteki boş pozisyon, yüksek nitelikli bir aday tarafından dolduruldu.)
14. The apartment complex has several vacant units available for rent. (Apartman kompleksinde kiralamak için birkaç boş birim mevcut.)
15. The vacant lot across the street is going to be developed into a new shopping center. (Sokaktaki boş arazi yeni bir alışveriş merkezine dönüştürülecek.)
16. The vacant look on his face suggested that he had forgotten what he was supposed to do. (Yüzündeki boş ifade, yapması gerekeni unutmu

ş olabileceğini gösteriyordu.)
17. The company is having trouble filling the vacant position because of a shortage of qualified candidates. (Şirket, nitelikli adayların eksikliği nedeniyle boş pozisyonu doldurmakta zorlanıyor.)

18. The vacant expression on her face suddenly turned into a smile as she recognized her friend. (Yüzündeki boş ifade arkadaşını tanıyınca aniden bir gülümsemeye dönüştü.)
19. The school has a few vacant classrooms that can be used for extracurricular activities. (Okulda kullanılabilecek birkaç boş sınıf var.)
20. The vacant spot in the parking lot was quickly filled by a car that had been circling around looking for a spot. (Park yerindeki boş nokta, bir nokta arayan bir arabayla hızla dolduruldu.)