Vacate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vacate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vacate İle İlgili Cümleler

Vacate (fiil) – Terk etmek, boşaltmak, tahliye etmek

1. We need to vacate the house before the new owners arrive. (Yeni sahipler gelmeden evi boşaltmamız gerekiyor.)
2. The hotel staff asked us to vacate the room by noon. (Otel görevlileri odadan öğlen saatine kadar çıkmamızı istedi.)
3. The tenants have to vacate the apartment by the end of the month. (Kiracılar ayın sonuna kadar daireyi tahliye etmek zorundalar.)
4. Please vacate your seat for the elderly woman. (Yaşlı kadın için yerinizi boşaltın lütfen.)
5. The judge ordered the protesters to vacate the courthouse. (Hakim protestoculara adliyeden ayrılmalarını emretti.)
6. We can’t enter the building until the previous occupants vacate it. (Önceki sakinleri tahliye edilene kadar binaya giremeyiz.)
7. The landlord is trying to vacate the tenants for renovation purposes. (Ev sahibi tadilat amaçlı kiracıları tahliye etmeye çalışıyor.)
8. I had to vacate my office because of the leaking roof. (Sızan çatı nedeniyle ofisimi boşaltmak zorunda kaldım.)
9. The company decided to vacate its overseas branch due to financial problems. (Firma, mali sorunlar nedeniyle yurt dışındaki şubesini boşaltmaya karar verdi.)
10. The embassy requested that all its citizens vacate the country immediately. (Büyükelçilik, tüm vatandaşlarının ülkeyi derhal terk etmelerini talep etti.)
11. The police asked the protesters to vacate the street and move to the designated area. (Polis protestoculara sokağı terk etmelerini ve belirlenen alana gitmelerini söyledi.)
12. The students had to vacate the classroom for the janitor to clean. (Temizlikçi sınıfı temizleyebilmek için öğrencilerin sınıfı boşaltması gerekiyordu.)
13. We will have to vacate the building during the fire drill. (Yangın tatbikatı sırasında binayı boşaltmak zorunda kalacağız.)
14. The landlord refused to vacate the tenant’s security deposit. (Ev sahibi kiracının depozitosunu geri vermek istemedi.)
15. The company is planning to vacate the old factory and move to a new location. (Firma eski fabrikayı boşaltıp yeni bir yere taşınmayı planlıyor.)
16. The restaurant had to vacate the premises due to a gas leak. (Gaz sızıntısı nedeniyle restoran mekânını boşaltmak zorunda kaldı.)
17. The teacher asked the students to vacate the classroom quietly. (Öğretmen öğrencilerin sınıfı sessizce terk etmelerini istedi.)
18. The park will be vacated after dark due to safety concerns. (Güven

19. The building was vacated after a bomb threat was reported. (Bomba tehdidi rapor edildikten sonra bina boşaltıldı.)
20. The apartment needs to be vacated for fumigation purposes. (Apartman dumanlama amaçlı boşaltılmalıdır.)

Türkçe Karşılıklar:

• terk etmek
• boşaltmak
• tahliye etmek