Uppity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uppity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Uppity Nedir?


Uppity, Türkçe karşılığı “kibirli, ukala, kendini beğenmiş” olan bir sıfattır. Bu kelime, kişilerin kendilerini başkalarından üstün görmeleri veya davranışlarının diğer insanlara karşı kibirli veya aşağılayıcı olması durumlarında kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. I don’t like how uppity she acts around others. (Diğerleri etrafında kendini beğenmiş davrandığını sevmiyorum.)
2. He has become uppity ever since he got promoted. (Terfi almasından beri kendini beğenmiş oldu.)
3. She has an uppity attitude that rubs people the wrong way. (Kendini beğenmiş bir tavırla insanları yanlış anlıyor.)
4. Don’t be so uppity, no one likes a know-it-all. (Bu kadar kendini beğenme, kimse bilen biri sevmez.)
5. The uppity waiter looked down on us when we asked for a simple dish. (Basit bir yemek istediğimizde, kendini beğenmiş garson bize tepeden baktı.)
6. The boss’s uppity behavior made everyone uncomfortable. (Patronunun kendini beğenmiş davranışları herkesi rahatsız etti.)
7. She thinks she’s better than everyone else, and it comes off as uppity. (Herkesin kendinden kötü olduğunu düşünüyor ve kendini beğenmiş biri olarak görünüyor.)
8. His uppity comments were not appreciated by the rest of the group. (Kalan gruptan hoşlanmayan kendini beğenmiş yorumları vardı.)
9. She was called out for her uppity behavior towards her coworkers. (İş arkadaşlarına karşı kendini beğenmiş davranışları nedeniyle eleştirildi.)
10. The uppity tone in her voice made it clear she thought she was better than us. (Ses tonundaki kendini beğenmişlik, kendisini bizden daha iyi sanıyor olduğunu açıkça ortaya koydu.)
11. His uppity demeanor was off-putting to most people he met. (Karşılaştığı çoğu kişiye itici gelen kendini beğenmiş tavrı vardı.)
12. The uppity customer demanded to speak to the manager. (Kendini beğenmiş müşteri, müdürle konuşmak istedi.)
13. She acted uppity and entitled, thinking she could get whatever she wanted. (Kendini beğenmiş ve haklı olarak davrandı, istediğini elde edebileceğini düşündü.)
14. The uppity professor talked down to his students. (Kendini beğenmiş profesör öğrencilerine küçümseyerek konuştu.)
15. The uppity celebrity was rude to her fans. (Kendini beğenmiş ünlü hayranlarına kaba davrandı.)
16. He gave an uppity response when asked to help with the project. (

  1. He gave an uppity response when asked to help with the project. (Projeye yardım etmesi istendiğinde kendini beğenmiş bir cevap verdi.)
  2. Her uppity behavior caused tension in the workplace. (Kendini beğenmiş davranışları iş yerinde gerilime neden oldu.)
  3. The uppity fashion designer turned her nose up at anything that wasn’t designer. (Kendini beğenmiş moda tasarımcısı tasarım olmayan her şeye burun kıvırdı.)
  4. His uppity attitude made it difficult for him to make friends. (Kendini beğenmiş tavrı, onun arkadaş edinmesini zorlaştırdı.)
  5. The uppity politician acted like he was above the law. (Kendini beğenmiş politikacı, yasanın üstünde olduğunu düşünüyormuş gibi davrandı.)

Türkçe karşılıklarını da içeren örnek cümlelerde uppity kelimesi, kişilerin kendilerini diğer insanlardan üstün görme ya da kibirli davranma durumlarında kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.