Unwantedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unwantedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unwantedly Kelimesinin Anlamı:

Unwantedly, istenmeyen bir şekilde anlamına gelir. İngilizce dilinde sıkça kullanılan bir kelimedir.

Örnek Cümleler:

1. She unwantedly stumbled into the wrong room.
   (Ters odada yanlışlıkla bulundu.)

2. The cat unwantedly knocked over the vase.
   (Kedi istemeden vazo’u devirdi.)

3. He unwantedly offended his boss with his comments.
   (Yorumlarıyla patronuna istemeden hakaret etti.)

4. She unwantedly hurt her friend’s feelings with her words.
   (Kelimeleriyle arkadaşının duygularını istemeden incitti.)

5. He unwantedly ate the last piece of cake.
   (Son pastayı istemeden yedi.)

6. The car unwantedly skidded on the icy road.
   (Araba buzlu yolda istemeden kaydı.)

7. She unwantedly broke her mother’s favorite vase.
   (Annesinin en sevdiği vazosunu istemeden kırdı.)

8. He unwantedly missed his flight due to traffic.
   (Trafik nedeniyle istemeden uçuşunu kaçırdı.)

9. The child unwantedly spilled his milk all over the table.
   (Çocuk istemeden sütünü masanın üzerine döktü.)

10. She unwantedly clicked on the wrong link and got a virus on her computer.
    (Yanlış linke istemeden tıkladı ve bilgisayarına bir virüs bulaştı.)

11. He unwantedly insulted his girlfriend with his joke.
    (Espiriyle kız arkadaşına istemeden hakaret etti.)

12. She unwantedly burned the toast in the toaster.
    (Tost makinesinde istemeden ekmekleri yaktı.)

13. He unwantedly deleted his important files from his computer.
    (Bilgisayarından önemli dosyalarını istemeden sildi.)

14. The dog unwantedly tore up the couch with its claws.
    (Köpek tırnaklarıyla istemeden kanepeyi yırttı.)

15. She unwantedly forgot her friend’s birthday.
    (Arkadaşının doğum gününü istemeden unuttu.)

16. He unwantedly spilled coffee on his shirt.
    (Gömleğine istemeden kahve döktü.)

17. The child unwantedly broke the vase while playing with his ball.
    (Topla oynarken çocuk istemeden vazoyu kırdı.)

18. She unwantedly missed her train because of the delay in the subway.
    (Metroda gecikme nedeniyle istemeden trenini kaçırdı.)

19. He unwantedly hit his head on the low ceiling.
    (Düşük tavanı istemeden başına çarptı.)

20. She unwantedly bought the wrong size dress online.
    (Çevrimiçi olarak yanlış boyutta bir elbise istemeden satın aldı.)

Türkçe Karşılıkları:

1. She unwantedly stumbled into the wrong room. (Ters odada yanlışlıkla bulundu.)
2. The cat unwantedly knocked over the vase. (Kedi istemeden vazo’u devirdi.)
3. He unwantedly offended his boss with his comments. (Yorumlarıyla patronuna istemeden hakaret etti.)
4. She unwantedly hurt her friend’s feelings with her words. (Kelimeleriyle arkadaşının duygularını istemeden incitti.)
5. He unwantedly ate the last piece of cake. (Son pastayı istemeden yedi.)
6. The car unwantedly skidded on the icy road. (Araba buzlu yolda istemeden kaydı.)
7. She unwantedly broke her mother’s favorite vase. (Annesinin en sevdiği vazosunu istemeden kırdı.)
8. He unwantedly missed his flight due to traffic. (Trafik nedeniyle istemeden uçuşunu kaçırdı.)
9. The child unwantedly spilled his milk all over the table. (Çocuk istemeden sütünü masanın üzerine döktü.)
10. She unwantedly clicked on the wrong link and got a virus on her computer. (Yanlış linke istemeden tıkladı ve bilgisayarına bir virüs bulaştı.)
11. He unwantedly insulted his girlfriend with his joke. (Espiriyle kız arkadaşına istemeden hakaret etti.)
12. She unwantedly burned the toast in the toaster. (Tost makinesinde istemeden ekmekleri yaktı.)
13. He unwantedly deleted his important files from his computer. (Bilgisayarından önemli dosyalarını istemeden sildi.)
14. The dog unwantedly tore up the couch with its claws. (Köpek tırnaklarıyla istemeden kanepeyi yırttı.)
15. She unwantedly forgot her friend’s birthday. (Arkadaşının doğum gününü istemeden unuttu.)
16. He unwantedly spilled coffee on his shirt. (Gömleğine istemeden kahve döktü.)
17. The child unwantedly broke the vase while playing with his ball. (Topla oynarken çocuk istemeden vazoyu kırdı.)
18. She unwantedly missed her train because of the delay in the subway. (Metroda gecikme nedeniyle istemeden trenini kaçırdı.)
19. He unwantedly hit his head on the low ceiling. (Düşük tavanı istemeden başına çarptı.)
20. She unwantedly bought the wrong size dress online. (Çevrimiçi olarak yanlış boyutta bir elbise istemeden satın aldı.)