Perusal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perusal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perusal İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Dikkatli bir şekilde okuma, inceleme, gözden geçirme.

1. Reading is not just about perusal, it’s about comprehension. (Okuma sadece perusal değil, anlama da dahil.)
2. His perusal of the document revealed several errors. (Belgenin incelenmesi, birkaç hatayı ortaya çıkardı.)
3. The teacher asked for a perusal of the students’ essays before grading them. (Öğretmen öğrencilerin yazılarını derecelendirmeden önce incelemelerini istedi.)
4. She conducted a perusal of the company’s financial records. (Şirketin finansal kayıtlarını inceledi.)
5. He gave the contract a thorough perusal before signing it. (Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatli bir şekilde inceledi.)
6. After a quick perusal, she realized she had read the book before. (Hızlı bir şekilde inceledikten sonra, kitabı daha önce okuduğunu fark etti.)
7. The lawyer advised his client to give the contract a careful perusal. (Avukat, müvekkilinin sözleşmeyi dikkatli bir şekilde incelemesini önerdi.)
8. He handed in his essay after giving it a final perusal. (Son bir incelemenin ardından, makalesini teslim etti.)
9. The editor’s perusal of the manuscript led to several revisions. (Editörün elden geçirmesi, birkaç revizyona yol açtı.)
10. The perusal of the company’s financial statements showed a decline in profits. (Şirketin mali tablolarının incelenmesi, karlılıkta bir düşüş gösterdi.)
11. The perusal of the new policy led to several questions and concerns. (Yeni politikanın incelenmesi, birkaç soru ve endişeye neden oldu.)
12. She took a quick perusal of the menu before deciding what to order. (Sipariş vermeden önce menüye hızlıca göz attı.)
13. After a careful perusal, he realized he had made a mistake in his calculations. (Dikkatli bir incelemenin ardından, hesaplamalarında hata yaptığını fark etti.)
14. The perusal of the company’s performance review revealed several areas for improvement. (Şirketin performans değerlendirmesinin incelenmesi, birkaç geliştirilecek alanı ortaya çıkardı.)
15. He gave the legal document a close perusal before presenting it in court. (Mahkemede sunmadan önce, hukuki belgeye yakından baktı.)
16. Her perusal of the job listing led her to believe it wasn’t a good fit. (İş ilan

17. He took some time for perusal before answering the tricky question. (Tuzak soruya cevap vermeden önce biraz zaman ayırdı ve inceledi.)
18. The manager asked for a perusal of the report before presenting it to the board. (Yönetici, raporu yönetim kuruluna sunmadan önce incelemesini istedi.)
19. After a quick perusal of the recipe, she realized she was missing a key ingredient. (Tarifi hızlıca inceledikten sonra, önemli bir malzemenin eksik olduğunu fark etti.)
20. She gave her speech a final perusal before taking the stage. (Sahneye çıkmadan önce, konuşmasını son bir kez inceledi.)