Unto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
“Unto” Kelimesinin Türkçe Anlamı:
“Unto” kelimesi, “bir şeyin bir kişi ya da bir şey üzerindeki etkisini, ilişkisini veya bağlılığını ifade etmek için kullanılan bir sözcüktür.”
Örnek Cümleler:
-
Unto you, I bestow all my worldly possessions.
(Sana, tüm dünyevi varlıklarımı bağışlıyorum.)
-
Unto whom much is given, much is expected.
(Kimin çok şey verildiyse, ondan çok şey beklenir.)
-
He swore an oath unto God to always tell the truth.
(Her zaman doğruyu söylemek için Tanrı’ya yemin etti.)
-
The gift was given unto me by my grandmother.
(Hediye, büyükannem tarafından bana verildi.)
-
He preached unto the crowd about the importance of kindness.
(İyiliğin öneminden kalabalığa vaaz etti.)
-
The Lord said, “I am unto thee a God of mercy and compassion.”
(Rab şöyle dedi: “Sana merhamet ve şefkat tanrısıyım.”)
-
He gave unto Caesar what was Caesar’s.
(O, Sezar’a Sezar’ın olanı verdi.)
-
She pledged her loyalty unto her country.
(Ülkesine olan bağlılığını vadetti.)
-
The king bestowed the honor unto the knight for his bravery.
(Kral, cesareti için şövalyeye onuru bahşetti.)
-
He spoke unto the crowd with great passion and conviction.
(Kalabalığa büyük bir tutku ve inançla konuştu.)
-
Unto each person, their own journey.
(Her kişinin kendi yolculuğu.)
-
He devoted his life unto the pursuit of knowledge.
(Bilgiyi aramaya hayatını adadı.)
-
The artist poured his soul unto the canvas.
(Sanatçı ruhunu tuvale döktü.)
-
She gave unto her children all the love in her heart.
(Çocukları
kalbinden gelen tüm sevgiyi verdi.)
-
He offered his condolences unto the family of the deceased.
(Ölen kişinin ailesine taziyelerini sundu.)
-
Unto the breach, dear friends, unto the breach!
(Sevgili dostlar, gediklere doğru ilerleyelim!)
-
The prophet spoke unto the people about the coming of a new era.
(Peygamber, yeni bir çağın geleceği hakkında insanlara konuştu.)
-
She swore an oath of loyalty unto her king.
(Kralına olan sadakat yemini etti.)
-
The coach delivered a motivational speech unto his team before the big game.
(Antrenör, büyük maç öncesi takımına motive edici bir konuşma yaptı.)
-
Unto us a child is born, unto us a son is given.
(Bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi.)
-
The judge handed down his verdict unto the defendant.
(Hakim, kararını sanığa açıkladı.)
Hemen Yorum Yaz