Unto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Unto” Kelimesinin Türkçe Anlamı:

“Unto” kelimesi, “bir şeyin bir kişi ya da bir şey üzerindeki etkisini, ilişkisini veya bağlılığını ifade etmek için kullanılan bir sözcüktür.”

Örnek Cümleler:

  1. Unto you, I bestow all my worldly possessions.

    (Sana, tüm dünyevi varlıklarımı bağışlıyorum.)

  2. Unto whom much is given, much is expected.

    (Kimin çok şey verildiyse, ondan çok şey beklenir.)

  3. He swore an oath unto God to always tell the truth.

    (Her zaman doğruyu söylemek için Tanrı’ya yemin etti.)

  4. The gift was given unto me by my grandmother.

    (Hediye, büyükannem tarafından bana verildi.)

  5. He preached unto the crowd about the importance of kindness.

    (İyiliğin öneminden kalabalığa vaaz etti.)

  6. The Lord said, “I am unto thee a God of mercy and compassion.”

    (Rab şöyle dedi: “Sana merhamet ve şefkat tanrısıyım.”)

  7. He gave unto Caesar what was Caesar’s.

    (O, Sezar’a Sezar’ın olanı verdi.)

  8. She pledged her loyalty unto her country.

    (Ülkesine olan bağlılığını vadetti.)

  9. The king bestowed the honor unto the knight for his bravery.

    (Kral, cesareti için şövalyeye onuru bahşetti.)

  10. He spoke unto the crowd with great passion and conviction.

    (Kalabalığa büyük bir tutku ve inançla konuştu.)

  11. Unto each person, their own journey.

    (Her kişinin kendi yolculuğu.)

  12. He devoted his life unto the pursuit of knowledge.

    (Bilgiyi aramaya hayatını adadı.)

  13. The artist poured his soul unto the canvas.

    (Sanatçı ruhunu tuvale döktü.)

  14. She gave unto her children all the love in her heart.

    (Çocukları

    kalbinden gelen tüm sevgiyi verdi.)

  15. He offered his condolences unto the family of the deceased.

    (Ölen kişinin ailesine taziyelerini sundu.)

  16. Unto the breach, dear friends, unto the breach!

    (Sevgili dostlar, gediklere doğru ilerleyelim!)

  17. The prophet spoke unto the people about the coming of a new era.

    (Peygamber, yeni bir çağın geleceği hakkında insanlara konuştu.)

  18. She swore an oath of loyalty unto her king.

    (Kralına olan sadakat yemini etti.)

  19. The coach delivered a motivational speech unto his team before the big game.

    (Antrenör, büyük maç öncesi takımına motive edici bir konuşma yaptı.)

  20. Unto us a child is born, unto us a son is given.

    (Bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi.)

  21. The judge handed down his verdict unto the defendant.

    (Hakim, kararını sanığa açıkladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.