Perspire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perspire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Perspire İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Terlemek, ter dökmek.

  1. I always perspire a lot during my workout sessions. (Benim antrenmanlarımda her zaman çok terlerim.)
  2. The hot weather made me perspire heavily. (Sıcak hava beni aşırı derecede terletti.)
  3. She began to perspire profusely as she got nervous. (Heyecanlandıkça aşırı derecede terlemeye başladı.)
  4. The intense workout routine made him perspire more than usual. (Sert antrenman programı, onun normalden daha fazla terlemesine neden oldu.)
  5. I could feel myself perspiring as I walked up the hill. (Tepeye doğru yürürken kendimi terlediğimi hissedebiliyordum.)
  6. He was so nervous during the job interview that he began to perspire. (İş görüşmesi sırasında o kadar sinirliydi ki terlemeye başladı.)
  7. The dancers perspired heavily during their energetic performance. (Dansçılar enerjik performansları sırasında aşırı derecede terlediler.)
  8. The heat of the sauna made everyone perspire. (Sauna sıcağı herkesi terletti.)
  9. After running for half an hour, I could feel myself perspiring. (Yarım saat koştuktan sonra kendimi terliyormuş gibi hissettim.)
  10. The nervous speaker began to perspire under the bright lights. (Heyecanlı konuşmacı, parlak ışıklar altında terlemeye başladı.)
  11. The humidity in the air made me perspire even though it wasn’t hot. (Hava nemli olduğu için sıcak olmasa bile terliyordum.)
  12. She wiped her perspiration with a towel after finishing her workout. (Antrenmanını bitirdikten sonra terini bir havluyla sildi.)
  13. His forehead was covered in perspiration after he finished his race. (Yarışını bitirdikten sonra alnı terle kaplanmıştı.)
  14. The students perspired in the stuffy classroom during the heatwave. (Sıcak dalgası sırasında öğrenciler, havasız sınıfta terlediler.)
  15. The runners perspired so much that their clothes were completely soaked. (Koşucular o kadar çok terlediler ki kıyafetleri tamamen ıslaktı.)
  16. The football players were drenched in perspiration after the intense game. (Futbolcular yoğun maçın ardından ter içinde kalmışlardı.)
  17. The smell of perspiration filled the gym after the crowded workout session. (Kalabalık antrenman seansından sonra spor salonunu ter kokusu kapladı.)
  18. The dancer’s costume was stained with perspiration after her performance. (Dansçının kostümü, performansından sonra ter lekesiyle kaplıydı.)
  19. She felt a cool breeze on her perspiring skin as she walked outside. (Dışarıda yürürken terleyen cildinde serin bir esinti hissetti.)
  20. The hiker’s backpack was soaked with perspiration after climbing the mountain. (Dağa

tırırken, yürüyüşçünün sırt çantası terle tamamen ıslandı.)

Türkçe Karşılığı: Terlemek, ter dökmek.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.