Unsanctioned İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unsanctioned İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unsanctioned Nedir?

Unsanctioned, Türkçe karşılığı “yaptırımsız” olan bir sıfattır. Bir eylem veya faaliyet resmi olarak onaylanmadığında veya yasal olarak izin verilmediğinde unsanctioned olarak nitelendirilir.

Örnek Cümleler:

1. The unsanctioned party at the abandoned warehouse was shut down by the police. (Terkedilmiş depoda yapılan yaptırımsız parti polis tarafından kapatıldı.)
2. The athlete was banned from the sport for competing in an unsanctioned event. (Sporcunun yaptırımsız bir etkinlikte yarışması nedeniyle spordan men edildi.)
3. The company faced heavy fines for conducting unsanctioned experiments. (Şirket, yaptırımsız deneyler yapmak için ağır cezalara çarptırıldı.)
4. The government warned against participating in unsanctioned protests. (Hükümet, yaptırımsız protestolara katılmaktan kaçınmak için uyardı.)
5. The unsanctioned use of company resources is strictly prohibited. (Şirket kaynaklarının yaptırımsız kullanımı kesinlikle yasaktır.)
6. The unsanctioned construction of the building led to legal action. (Binanın yaptırımsız inşası yasal işlemlere yol açtı.)
7. The student was suspended for organizing an unsanctioned fundraiser. (Öğrenci, yaptırımsız bir bağış toplama etkinliği düzenlediği için askıya alındı.)
8. The unsanctioned modification of the equipment resulted in serious accidents. (Ekipmanın yaptırımsız değiştirilmesi ciddi kazalara neden oldu.)
9. The unauthorized use of the software violated the company’s policies. (Yazılımın yetkisiz kullanımı şirketin politikalarını ihlal etti.)
10. The unsanctioned publication of confidential information caused a scandal. (Gizli bilgilerin yaptırımsız yayınlanması bir skandala neden oldu.)
11. The unsanctioned crossing of the border could lead to imprisonment. (Sınırın yaptırımsız geçilmesi hapis cezasına neden olabilir.)
12. The athlete was stripped of his medals for participating in an unsanctioned race. (Sporcu, yaptırımsız bir yarışa katıldığı için madalyalarından çıkarıldı.)
13. The unsanctioned sale of the product was a violation of the company’s policies. (Ürünün yaptırımsız satışı şirketin politikalarını ihlal etti.)
14. The unsanctioned use of force by the police led to public outrage. (Polisin yaptırımsız güç kullanımı halkta öfkeye neden oldu.)
15. The employee was fired for conducting unsanctioned experiments on company time. (Çalışan, yaptırımsız deneyler yaparak şirketin zamanını boşa harcadığı için

işten çıkarıldı.)
16. The team was disqualified from the tournament for playing in an unsanctioned league. (Takım, yaptırımsız bir ligde oynadığı için turnuvadan diskalifiye edildi.)

17. The unsanctioned fishing in the protected area threatened the local ecosystem. (Korunan bölgede yapılan yaptırımsız balık avı yerel ekosistemi tehdit etti.)
18. The unauthorized access to the database resulted in a data breach. (Veritabanına yetkisiz erişim veri ihlaline neden oldu.)
19. The unsanctioned release of confidential information could lead to legal action. (Gizli bilgilerin yaptırımsız açıklanması yasal işlemlere yol açabilir.)
20. The athlete was warned against participating in unsanctioned matches. (Sporcu, yaptırımsız maçlara katılmaktan kaçınması konusunda uyarıldı.)