Unruffled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Unruffled İle İlgili İngilizce Cümleler
Unruffled kelimesi Türkçe’de “sakin, sükunetli” gibi anlamlara gelir.
Örnek Cümleler:
- Despite the chaos around her, she remained completely unruffled. (Çevirisi: Etrafındaki kaosa rağmen, tamamen sakin kaldı.)
- His unruffled demeanor helped to calm down the situation. (Çevirisi: Sakin tavrı durumu yatıştırmaya yardımcı oldu.)
- The teacher’s unruffled response to the student’s misbehavior surprised everyone. (Çevirisi: Öğretmenin öğrencinin kötü davranışına sakin tepkisi herkesi şaşırttı.)
- The captain’s unruffled command kept the crew from panicking during the storm. (Çevirisi: Kaptanın sakin emri fırtına sırasında mürettebatın panik yapmasını engelledi.)
- She managed to stay unruffled despite the rude comments from her coworkers. (Çevirisi: İş arkadaşlarından gelen kaba yorumlara rağmen sakin kalmayı başardı.)
- His unruffled tone of voice made it hard to tell if he was angry or not. (Çevirisi: Sakin ses tonu onun öfkeli olup olmadığını anlamayı zorlaştırdı.)
- The soldier’s unruffled bravery in battle inspired his comrades. (Çevirisi: Askerin savaşta gösterdiği sakin cesareti arkadaşlarını etkiledi.)
- She faced the unexpected news with an unruffled expression. (Çevirisi: Beklenmedik haberle karşılaştığında sakin bir ifadeyle karşıladı.)
- Despite the deadline approaching, he remained unruffled and focused. (Çevirisi: Son tarihe yaklaşmasına rağmen sakin kaldı ve odaklandı.)
- The old man’s unruffled wisdom was admired by all who knew him. (Çevirisi: Yaşlı adamın sakin bilgeliği onu tanıyan herkes tarafından takdir edildi.)
- The chef’s unruffled manner in the kitchen kept his staff from making mistakes. (Çevirisi: Şefin mutfağındaki sakin tavrı personelin hata yapmasını önledi.)
- The actor’s unruffled performance impressed the critics. (Çevirisi: Aktörün sakin performansı eleştirmenleri etkiledi.)
- The company’s unruffled response to the crisis saved their reputation. (Çevirisi: Şirketin krize sakin tepkisi itibarlarını kurtardı.)
- The doctor’s unruffled
- The doctor’s unruffled demeanor reassured the patient and their family. (Çevirisi: Doktorun sakin tavrı hastayı ve ailesini rahatlattı.)
- The athlete’s unruffled focus helped them to win the championship. (Çevirisi: Sporcu’nun sakin odaklanması onların şampiyonluğunu kazanmalarına yardımcı oldu.)
- She maintained her unruffled composure even when her car broke down on the side of the road. (Çevirisi: Arabası yolda bozulduğunda bile sakin bir tutum sergiledi.)
- The politician’s unruffled response to the scandal showed his strong leadership skills. (Çevirisi: Skandala karşı siyasetçinin sakin tepkisi güçlü liderlik becerilerini gösterdi.)
- The artist’s unruffled creativity produced a beautiful masterpiece. (Çevirisi: Sanatçının sakin yaratıcılığı güzel bir başyapıt ortaya çıkardı.)
- The lawyer’s unruffled cross-examination revealed the truth. (Çevirisi: Avukatın sakin çapraz sorgusu gerçeği ortaya çıkardı.)
- The pilot’s unruffled flying skills ensured a safe landing despite the turbulence. (Çevirisi: Pilotun sakin uçuş becerileri, türbülansa rağmen güvenli bir iniş sağladı.)
Hemen Yorum Yaz