Unruffled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unruffled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unruffled İle İlgili İngilizce Cümleler

Unruffled kelimesi Türkçe’de “sakin, sükunetli” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Despite the chaos around her, she remained completely unruffled. (Çevirisi: Etrafındaki kaosa rağmen, tamamen sakin kaldı.)
  2. His unruffled demeanor helped to calm down the situation. (Çevirisi: Sakin tavrı durumu yatıştırmaya yardımcı oldu.)
  3. The teacher’s unruffled response to the student’s misbehavior surprised everyone. (Çevirisi: Öğretmenin öğrencinin kötü davranışına sakin tepkisi herkesi şaşırttı.)
  4. The captain’s unruffled command kept the crew from panicking during the storm. (Çevirisi: Kaptanın sakin emri fırtına sırasında mürettebatın panik yapmasını engelledi.)
  5. She managed to stay unruffled despite the rude comments from her coworkers. (Çevirisi: İş arkadaşlarından gelen kaba yorumlara rağmen sakin kalmayı başardı.)
  6. His unruffled tone of voice made it hard to tell if he was angry or not. (Çevirisi: Sakin ses tonu onun öfkeli olup olmadığını anlamayı zorlaştırdı.)
  7. The soldier’s unruffled bravery in battle inspired his comrades. (Çevirisi: Askerin savaşta gösterdiği sakin cesareti arkadaşlarını etkiledi.)
  8. She faced the unexpected news with an unruffled expression. (Çevirisi: Beklenmedik haberle karşılaştığında sakin bir ifadeyle karşıladı.)
  9. Despite the deadline approaching, he remained unruffled and focused. (Çevirisi: Son tarihe yaklaşmasına rağmen sakin kaldı ve odaklandı.)
  10. The old man’s unruffled wisdom was admired by all who knew him. (Çevirisi: Yaşlı adamın sakin bilgeliği onu tanıyan herkes tarafından takdir edildi.)
  11. The chef’s unruffled manner in the kitchen kept his staff from making mistakes. (Çevirisi: Şefin mutfağındaki sakin tavrı personelin hata yapmasını önledi.)
  12. The actor’s unruffled performance impressed the critics. (Çevirisi: Aktörün sakin performansı eleştirmenleri etkiledi.)
  13. The company’s unruffled response to the crisis saved their reputation. (Çevirisi: Şirketin krize sakin tepkisi itibarlarını kurtardı.)
  14. The doctor’s unruffled
  1. The doctor’s unruffled demeanor reassured the patient and their family. (Çevirisi: Doktorun sakin tavrı hastayı ve ailesini rahatlattı.)
  2. The athlete’s unruffled focus helped them to win the championship. (Çevirisi: Sporcu’nun sakin odaklanması onların şampiyonluğunu kazanmalarına yardımcı oldu.)
  3. She maintained her unruffled composure even when her car broke down on the side of the road. (Çevirisi: Arabası yolda bozulduğunda bile sakin bir tutum sergiledi.)
  4. The politician’s unruffled response to the scandal showed his strong leadership skills. (Çevirisi: Skandala karşı siyasetçinin sakin tepkisi güçlü liderlik becerilerini gösterdi.)
  5. The artist’s unruffled creativity produced a beautiful masterpiece. (Çevirisi: Sanatçının sakin yaratıcılığı güzel bir başyapıt ortaya çıkardı.)
  6. The lawyer’s unruffled cross-examination revealed the truth. (Çevirisi: Avukatın sakin çapraz sorgusu gerçeği ortaya çıkardı.)
  7. The pilot’s unruffled flying skills ensured a safe landing despite the turbulence. (Çevirisi: Pilotun sakin uçuş becerileri, türbülansa rağmen güvenli bir iniş sağladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.