Unruly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unruly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unruly Nedir?

Unruly kelimesi, Türkçe’de “kontrol edilemeyen, disiplinsiz” anlamlarına gelir. Bir kişi ya da olay hakkında kullanılabilecek bir sıfat olarak karşımıza çıkar.

Örnek Cümleler:

  1. The students were unruly during the teacher’s absence. (Öğretmenin yokluğunda öğrenciler disiplinsiz davrandı.)
  2. His unruly behavior caused him to be expelled from school. (Disiplinsiz davranışları nedeniyle okuldan atıldı.)
  3. The unruly crowd became violent and started breaking things. (Kontrol edilemeyen kalabalık şiddet eylemlerine başladı ve şeyleri kırmaya başladı.)
  4. She has an unruly mop of curly hair. (Kıvrımlı, dağınık saçları var.)
  5. The unruly dog was barking at the mailman. (Disiplinsiz köpek postacıya havlıyordu.)
  6. Her unruly attitude made it difficult for her to make friends. (Disiplinsiz tavırları arkadaş edinmesini zorlaştırdı.)
  7. The unruly child refused to sit still during the class. (Disiplinsiz çocuk ders boyunca hareketsiz oturmaya isteksizdi.)
  8. The unruly weather ruined our plans for a picnic. (Kontrol edilemeyen hava piknik planlarımızı altüst etti.)
  9. The unruly horse threw its rider off and ran away. (Kontrolsüz at binicisini attı ve kaçtı.)
  10. The unruly plant grew wildly and overtook the garden. (Kontrol edilemeyen bitki bahçeyi ele geçirdi.)
  11. His unruly manner of speaking offended many people. (Konuşma tarzındaki disiplinsizliği birçok kişinin tepkisini çekti.)
  12. The unruly child was sent to the principal’s office for misbehaving. (Disiplinsiz çocuk kötü davranışları nedeniyle müdürün odasına gönderildi.)
  13. The unruly traffic caused a massive delay. (Kontrol edilemeyen trafik büyük bir gecikmeye neden oldu.)
  14. The unruly toddler was throwing a tantrum in the store. (Disiplinsiz küçük çocuk mağazada öfke nöbeti geçiriyordu.)
  15. Her unruly creativity led to some truly unique designs. (Disiplinsiz yaratıcılığı, gerçekten benzersiz tasarımlar ortaya çıkardı.)
  16. The unruly wind knocked down several trees in the park. (Kontrol edilemeyen rüzgar parktaki birkaç ağacı devirdi.)
  17. The unruly teenager was always getting into trouble with the law. (Disiplinsiz genç her zaman yasalarla başı derde girdi.)
  18. The unruly toddler refused to take a nap. (Disiplinsiz küçük çocuk şekerleme yapmayı reddetti.)
  1. The unruly customer was asked to leave the store for causing a disturbance. (Disiplinsiz müşteri rahatsızlık yarattığı için mağazadan çıkması istendi.)
  2. The unruly waves made it dangerous for boats to sail. (Kontrol edilemeyen dalgalar, teknelerin seyretmesi için tehlikeli hale getirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.