Unilateral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unilateral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unilateral Kelimesinin Anlamı


Unilateral, tek taraflı anlamına gelir. Tek taraflı olarak bir karar almak veya bir eylem gerçekleştirmek anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. The company’s unilateral decision to cut salaries caused a lot of anger among employees. (Şirketin maaşları kesme konusunda tek taraflı kararı çalışanlar arasında büyük öfkeye neden oldu.)
2. The government’s unilateral action to close the border caused chaos among travelers. (Hükümetin sınırı kapatma konusunda tek taraflı hareketi, seyahat edenler arasında kaosa neden oldu.)
3. She made a unilateral decision to quit her job and travel the world. (Dünya turuna çıkmak için işinden istifa etme konusunda tek taraflı bir karar aldı.)
4. The company’s unilateral decision to lay off workers was met with protests from the labor union. (Şirketin işçi çıkarma konusunda tek taraflı kararı, işçi sendikasından protestolarla karşılaştı.)
5. The CEO’s unilateral decision to merge the two departments was met with mixed reactions from the employees. (CEO’nun iki departmanı birleştirme konusunda tek taraflı kararı, çalışanlardan karışık tepkilerle karşılaştı.)
6. The president’s unilateral decision to increase taxes was met with opposition from the opposition party. (Başkanın vergileri arttırma konusunda tek taraflı kararı, muhalefet partisinden karşı çıkma ile karşılandı.)
7. The coach’s unilateral decision to bench the star player was met with disappointment from the fans. (Antrenörün yıldız oyuncuyu kenara çekme konusunda tek taraflı kararı, taraftarlardan hayal kırıklığına neden oldu.)
8. The unilateral action taken by the company to address the environmental issue was praised by environmentalists. (Çevre sorununu ele almak için şirketin tek taraflı aldığı önlem, çevreciler tarafından övüldü.)
9. The country’s unilateral decision to withdraw from the treaty caused tension among its allies. (Ülkenin anlaşmadan çekilme konusunda tek taraflı kararı, müttefikleri arasında gerilime neden oldu.)
10. The student made a unilateral decision to switch majors without consulting her parents. (Öğrenci, ebeveynlerine danışmadan ana dalını değiştirme konusunda tek taraflı bir karar aldı.)
11. The CEO’s unilateral decision to launch a new product line was met with enthusiasm from investors. (CEO’nun yeni bir ürün hattı başlatma konusunda tek taraflı kararı, yatırımcılardan heyecanla karşılandı.)
12. The company’s unilateral decision to relocate its headquarters was met with skepticism from employees. (Şirketin genel merkezini taşıma konusunda tek taraflı kararı, çalışanlar tarafından şüpheyle

  1. The president’s unilateral decision to pardon a convicted criminal was met with criticism from the public. (Başkanın mahkum bir suçluyu affetme konusunda tek taraflı kararı, halktan eleştirilerle karşılandı.)
  2. The coach’s unilateral decision to change the team’s formation led to a victory in the game. (Antrenörün takımın formasyonunu değiştirme konusunda tek taraflı kararı, maçta galibiyete yol açtı.)
  3. The company’s unilateral decision to reduce the budget for advertising resulted in lower sales. (Şirketin reklam bütçesini azaltma konusunda tek taraflı kararı, düşük satışlara neden oldu.)
  4. The country’s unilateral decision to increase tariffs on imports led to a trade war with other countries. (Ülkenin ithalat üzerinde vergileri arttırma konusunda tek taraflı kararı, diğer ülkelerle ticaret savaşına neden oldu.)
  5. The manager’s unilateral decision to promote an employee without consulting the team caused resentment among other employees. (Yöneticinin ekibi danışmadan bir çalışanı terfi ettirme konusunda tek taraflı kararı, diğer çalışanlar arasında hoşnutsuzluğa neden oldu.)
  6. The CEO’s unilateral decision to cancel the project was met with disappointment from the team who had been working on it. (CEO’nun proje iptal etme konusunda tek taraflı kararı, üzerinde çalışan ekibin hayal kırıklığına neden oldu.)
  7. The government’s unilateral decision to cut funding for education led to protests from students and teachers. (Hükümetin eğitim için fon kesme konusunda tek taraflı kararı, öğrenciler ve öğretmenlerden protestolara neden oldu.)
  8. The coach’s unilateral decision to suspend a player for breaking the team rules was met with approval from the rest of the team. (Antrenörün takım kurallarını çiğnemekten bir oyuncuyu askıya alması konusunda tek taraflı kararı, diğer takım üyelerinden onay aldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.