Pearl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pearl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pearl Nedir?

Pearl, bir kıymetli taş olarak bilinen incinin İngilizce karşılığıdır. İnci, denizlerde ve tatlı sularda yaşayan yumuşakçaların kabuklarının içinde oluşan, değerli ve parlak bir doğal taştır.

Örnek cümleler:

1. She wore a necklace made of beautiful pearls. (O, güzel incilerden yapılmış bir kolye takıyordu.)
2. The pearl earrings were her favorite. (İnci küpeleri onun favorisiydi.)
3. The oyster produced a large pearl. (İstiridye büyük bir inci üretti.)
4. The pearl diver found a rare pearl in the ocean. (İnci dalıcısı okyanusta nadir bir inci buldu.)
5. The wedding dress was adorned with pearls. (Gelinlik incilerle süslenmişti.)
6. The pearl bracelet matched her pearl necklace perfectly. (İnci bilezik, inci kolyesiyle mükemmel uyum sağladı.)
7. The pearl industry is a major source of income for many coastal communities. (İnci endüstrisi, birçok kıyı topluluğu için önemli bir gelir kaynağıdır.)
8. The famous painting depicts a girl wearing a pearl earring. (Ünlü tablo, inci küpesi takmış bir kızı tasvir ediyor.)
9. The pearl necklace was passed down from her grandmother. (İnci kolye, büyükannesi tarafından miras kalmıştı.)
10. He proposed to her with a pearl engagement ring. (O’na inci nişan yüzüğüyle evlenme teklif etti.)
11. The pearl white car sparkled in the sun. (İnci beyazı araba güneşte parladı.)
12. The chef added pearl onions to the recipe. (Şef tarife inci soğanı ekledi.)
13. She read the book “The Pearl” by John Steinbeck. (O, John Steinbeck’in “İnci” kitabını okudu.)
14. The bracelet had a single pearl charm on it. (Bilezikte tek bir inci süsü vardı.)
15. The pearl necklace was her most treasured possession. (İnci kolyesi en değerli sahip olduğu şeydi.)
16. She felt like a princess wearing the pearl tiara. (İnci taç takarak prenses gibi hissetti.)
17. The diver carefully extracted the pearl from the oyster. (Dalıcı, istiridyeden inciyi dikkatlice çıkardı.)
18. The pearl in the clam was so small, it was hardly noticeable. (Midyedeki inci o kadar küçüktü ki neredeyse fark edilmiyordu.)
19. The bride’s dress was adorned with tiny pearls. (Gelinin elbisesi küçük incilerle süslenmişti.)
20. The necklace was a string of pearls of varying sizes. (Kolye, farklı boyutlarda incilerden oluşan bir dizi idi.)

Pearl İle İlgili İfadeler

1. Pearl of wisdom: a valuable piece of advice or insight (Bilgelik incisi: değerli bir tavsiye veya anlayış)
   Example: My grandfather always has a pearl of wisdom to share with me.

2. Pearl harbor: a surprise attack or betrayal (İnci limanı: sürpriz bir saldırı veya ihanet)
   Example: The sudden announcement of his resignation was a Pearl Harbor for the company.

3. Pearlized: coated with a pearly substance (İnci etkisi verilmiş: inci rengi veya inci dokusu verilmiş)
   Example: The car was pearlized to give it a unique shine.

4. Mother of pearl: a material made from the inner layer of certain shells (İnci annesi: bazı kabukların iç tabakasından yapılan bir malzeme)
   Example: The handle of the knife was made from mother of pearl.

5. Pearl diver: someone who dives into the sea to collect pearls (İnci dalıcısı: denize dalıp incileri toplayan kişi)
   Example: My cousin works as a pearl diver in the Pacific Ocean.

6. Pearl gray: a pale, grayish-white color (İnci grisi: soluk, gri beyaz bir renk)
   Example: The walls of the living room were painted in pearl gray.

7. Pearl necklace: a necklace made of pearls (İnci kolye: incilerden yapılmış bir kolye)
   Example: She received a beautiful pearl necklace as a birthday gift.

8. Pearl button: a button made of pearl (İnci düğme: inciden yapılmış bir düğme)
   Example: The jacket was adorned with pearl buttons.

9. Pearl river: a river in southern China known for its pearls (İnci nehri: incileriyle ünlü Güney Çin’deki bir nehir)
   Example: The Pearl River Delta is an important economic region in China.

10. Pearl essence: an extract from pearls used in cosmetics (İnci özü: kozmetikte kullanılan inci özütü)
    Example: The face cream contained pearl essence to brighten the skin.

11. Pearl-handled: having a handle made of pearl (İnci saplı: inciden yapılmış bir sapı olan)
    Example: The antique pistol had a pearl-handled grip.

12. Pearl clutching: an exaggerated expression of shock or offense (İnci tutma: şok veya kırgınlığın abartılı ifadesi)
    Example: The senator’s comments caused a lot of pearl clutching among his opponents.

13. Pearl teeth: a term used to describe teeth that are white and shiny (İnci dişler: beyaz ve parlak dişleri tanımlamak için kullanılan bir terim)
    Example: The dentist gave her a pearl teeth whitening treatment.

14. Pearl barley: a type of barley that has been polished to remove the outer husk (İnci arpa: dış kabuğu çıkartılmış arpa)
    Example: The soup was made with pearl barley instead of rice.

15. Pearl powder: a fine powder made from crushed pearls used in traditional Chinese medicine (İnci tozu: geleneksel Çin tıbbında kullanılan, ezilmiş incilerden yapılmış ince toz)
    Example: The beauty treatment included a facial mask made with pearl powder.