Ungainly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ungainly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ungainly Nedir?


Ungainly, çirkin veya beceriksiz bir şekilde hareket eden veya davranan anlamına gelir. Bu kelime, hareketlerin ya da davranışların zorluğu, çirkinliği veya hoşnutsuzluğu ile ilgili bir hissi ifade eder.

Örnek Cümleler:


1. His ungainly movements made everyone in the room feel uncomfortable. (Onun çirkin hareketleri, odadaki herkesi rahatsız etti.)
2. The dancer’s ungainly performance was a disappointment to the audience. (Dansçının beceriksiz performansı, izleyicileri hayal kırıklığına uğrattı.)
3. The ungainly elephant struggled to stand up. (Çirkin fil ayağa kalkmakta zorlandı.)
4. She was known for her ungainly gait, which made her stand out in a crowd. (Kalabalıkta dikkat çekmesine sebep olan, çirkin yürüyüşüyle tanınırdı.)
5. The ungainly baby giraffe wobbled as it took its first steps. (Beceriksiz bebek zürafanın ilk adımları sallanarak attı.)
6. His ungainly attempt at humor fell flat. (Onun beceriksiz espri girişimi başarısız oldu.)
7. The ship’s ungainly shape made it difficult to maneuver in tight spaces. (Geminin çirkin şekli, dar alanlarda manevra yapmayı zorlaştırdı.)
8. Her ungainly posture made her appear shorter than she actually was. (Çirkin duruşu, gerçekte olduğundan daha kısa görünmesine neden oldu.)
9. The ungainly robot stumbled as it attempted to climb the stairs. (Beceriksiz robot, merdiven çıkma girişiminde tökezledi.)
10. The basketball player’s ungainly frame made him appear slow and clumsy. (Basketbol oyuncusunun çirkin vücut yapısı, onu yavaş ve sakar gösterdi.)
11. The ungainly dog struggled to fit through the small opening in the fence. (Çirkin köpek, çitle çevrili küçük açıklıktan geçmekte zorlandı.)
12. His ungainly handshake left a bad impression on the interviewer. (Onun çirkin el sıkışması, görüşmeci üzerinde kötü bir izlenim bıraktı.)
13. The ungainly aircraft was difficult to fly in high winds. (Çirkin uçak, yüksek rüzgarlarda uçurmak zorluk çıkardı.)
14. The horse’s ungainly gallop made it difficult for the rider to stay on. (Atın çirkin dört nala koşması, binicinin üstünde durmasını zorlaştırdı.)
15. The ungainly font was difficult to read. (Çirkin yazı tipi okumayı zorlaştırdı.)
16. The ungainly painting was criticized for its lack of symmetry. (Çirkin tablo, simetrik olmaması

nedeniyle eleştirildi.)
17. The ungainly car struggled to climb the steep hill. (Çirkin araba, dik tepenin üzerine tırmanmada zorlandı.)

  1. The ungainly backpack made it difficult for her to move quickly. (Çirkin sırt çantası, hızlı hareket etmesini zorlaştırdı.)
  2. His ungainly attempt at singing made everyone cover their ears. (Onun beceriksiz şarkı söyleme girişimi, herkesin kulaklarını kapamasına sebep oldu.)
  3. The ungainly insect crawled slowly across the ground. (Çirkin böcek, yavaşça yere doğru süründü.)

(Türkçe karşılıklar, cümlelerin sonunda parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.