Unclip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unclip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unclip İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Ayrılmış veya tutturulmuş olan bir şeyin bağlantısını veya tutturmasını çözmek veya çıkarmak.

1. I need to unclip the wires from the battery. (Pilden telleri çıkarmam gerekiyor.)
2. The climber had to unclip himself from the safety rope. (Tırmanıcı, kendisini güvenlik ipinden çıkarmak zorunda kaldı.)
3. Can you help me unclip this necklace? (Bu kolyeyi çıkarmama yardım eder misin?)
4. She unclipped the leash from the dog’s collar. (Köpeğin tasmayı çıkardı.)
5. I quickly unclipped my seatbelt and got out of the car. (Hızla emniyet kemeri çıkardım ve arabadan çıktım.)
6. The horse rider unclipped the reins from the saddle. (At binicisi eyerden dizginleri çıkardı.)
7. The diver needs to unclip his weight belt before surfacing. (Dalışçı, su yüzeyine çıkmadan önce ağırlık kemerini çıkarmalı.)
8. She unclipped the brooch from her jacket. (Ceketinden broşu çıkardı.)
9. The worker had to unclip the cables from the machine. (İşçi, kabloları makineden çıkarmak zorundaydı.)
10. Please unclip the document from the binder. (Lütfen dosyadan belgeyi çıkarın.)
11. The fisherman unclipped the hook from the bait. (Balıkçı, yemden iğneyi çıkardı.)
12. The nurse unclipped the EKG leads from the patient’s chest. (Hemşire, hastanın göğsünden EKG tellerini çıkardı.)
13. He unclipped the microphone from his lapel. (Lapelinden mikrofonu çıkardı.)
14. She had to unclip the hairpin from her hair. (Saçından toka çıkarmak zorunda kaldı.)
15. The athlete unclipped his number from his shirt after the race. (Sporcu, yarıştan sonra numarasını gömleğinden çıkardı.)
16. The skier unclipped her skis at the end of the run. (Kayakçı, pistin sonunda kayaklarını çıkardı.)
17. He carefully unclipped the old photo from the frame. (Eski fotoğrafı çerçeveden dikkatlice çıkardı.)
18. The worker unclipped the hose from the nozzle. (İşçi, nozldan hortumu çıkardı.)
19. The musician unclipped the guitar strap from his shoulder. (Müzisyen, gitar kayışını omzundan çıkardı.)
20. She had to unclip the clip-on earrings from her earlobes. (Küpeliğinden klipsli küpeleri çıkarmak zorunda kaldı.)

Türkçe Anlamı: Ayrılmış veya tutturulmuş olan bir şeyin bağlantısını veya tutturmasını çözmek veya çıkarmak.

21. The cyclist unclipped his shoes from the pedals. (Bisikletçi, ayakkabılarını pedallardan çıkardı.)
22. She had to unclip the paperclip from the document. (Belgeden kağıt klipsini çıkarmak zorunda kaldı.)
23. The nurse unclipped the IV line from the patient’s arm. (Hemşire, hastanın kolundaki IV hattını çıkardı.)
24. He carefully unclipped the fragile ornament from the Christmas tree. (Noel ağacından kırılgan süsü dikkatlice çıkardı.)
25. The pilot unclipped the safety harness after landing the plane. (Pilot, uçağı indirdikten sonra güvenlik kemerini çıkardı.)
26. The gardener unclipped the dead leaves from the plant. (Bahçıvan, bitkiden ölü yaprakları çıkardı.)
27. She had to unclip the latch from the gate to open it. (Kapıyı açmak için kiliti çıkarmak zorunda kaldı.)
28. The swimmer unclipped the goggles from his head. (Yüzücü, gözlükleri başından çıkardı.)
29. The artist unclipped the canvas from the easel. (Sanatçı, tuvali şaselemden çıkardı.)
30. She unclipped the collar from the dog’s neck. (Köpeğin boynundan yaka bandını çıkardı.)
31. The mechanic unclipped the car battery cables. (Tamirci, araba aküsünden kabloları çıkardı.)
32. She had to unclip the keychain from her purse to open the door. (Kapıyı açmak için çantasından anahtarlık klipsini çıkarmak zorunda kaldı.)
33. The rock climber unclipped his carabiner from the anchor. (Kaya tırmanıcısı, karabinerini çıkardı.)
34. The surgeon unclipped the surgical instruments from the tray. (Cerrah, tepsiden cerrahi aletleri çıkardı.)
35. She had to unclip the seat cover from the car seat. (Araba koltuğundan koltuk örtüsünü çıkarmak zorunda kaldı.)
36. The cyclist unclipped the water bottle from the holder. (Bisikletçi, su şişesini tutucudan çıkardı.)
37. She had to unclip the clip-on tie from her shirt collar. (Gömlek yakasından klipsli kravatı çıkarmak zorunda kaldı.)
38. The technician unclipped the wires from the circuit board. (Teknik eleman, devre kartından telleri çıkardı.)
39. She had to unclip the hair extensions from her real hair. (Gerçek saçından ek saçları çıkarmak zorunda kaldı.)
40. The cyclist unclipped his helmet strap after finishing the race. (Bisikletçi, y