Tripping İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tripping İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tripping İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tripping, Türkçe’de “ayak takımı, sendelemek, tökezlemek” gibi anlamlara gelmektedir. İngilizce cümlelerde tripping kelimesi, daha çok “seyahat etmek, gezmek” anlamında kullanılmaktadır.

  1. I love tripping to different countries and experiencing new cultures. (Farklı ülkelere seyahat etmeyi ve yeni kültürleri deneyimlemeyi seviyorum.)
  2. The couple is tripping to Europe for their honeymoon. (Çift, balayı için Avrupa’ya seyahat ediyor.)
  3. We’re tripping to New York next weekend to visit our friends. (Arkadaşlarımızı ziyaret etmek için gelecek hafta sonu New York’a seyahat ediyoruz.)
  4. He tripped and fell on the sidewalk. (Kaldırımda sendeledi ve düştü.)
  5. She was tripping over her own feet because she was so nervous. (Çok sinirli olduğu için kendi ayaklarına takılıyordu.)
  6. The horse tripped on a rock and threw the rider off. (At, kayalığa takıldı ve binicisini düşürdü.)
  7. He was tripping on acid and had a really bad trip. (Asitte takılıp kötü bir seyahat yaşadı.)
  8. We’re tripping on mushrooms tonight. (Bu gece mantarla takılıyoruz.)
  9. She’s tripping out over her exam tomorrow. (Yarınki sınavı için endişeleniyor.)
  10. He’s tripping balls after taking that pill. (O hapı aldıktan sonra şaşkına döndü.)
  11. The hikers were tripping through the forest. (Yürüyüşçüler ormanda geziniyorlardı.)
  12. The band is tripping around the country on tour. (Turda olan grup ülke çapında seyahat ediyor.)
  13. They’re tripping on the beach in Hawaii. (Hawaii’de plajda takılıyorlar.)
  14. The children were tripping and laughing as they ran through the park. (Parkta koşarak sendeliyorlar ve gülerken eğleniyorlardı.)
  15. The dancer was tripping lightly across the stage. (Dansçı hafifçe sahne üzerinde kayarak dans ediyordu.)
  16. The singer tripped over the microphone cord and almost fell off the stage. (Şarkıcı mikrofon kablosuna takıldı ve neredeyse sahneden düştü.)
  17. The waiter tripped and spilled the drinks all over the table. (Garson tökezledi ve içecekleri masanın üstüne döktü.)
  18. She tripped and tore her dress on a nail sticking out of the wall. (Duvarın üzerindeki bir çividen dolayı takıldı ve elbisesini yırttı.)
  19. He’s tripping over his words because he’s so nervous. (Çok sinirli olduğu için sözcüklerine takılıyor.)
    20
  1. The kids were tripping on the playground equipment, having a blast. (Çocuklar oyun parkındaki ekipmanlarla takılıyorlar ve eğleniyorlar.)

Bu örnek cümlelerde tripping kelimesi seyahat etmek anlamıyla kullanıldığı gibi tökezlemek veya ayak takımı anlamıyla da kullanılmıştır. Kelimenin anlamı cümlelerin bağlamına göre değişebilir ve dikkatli olunması gereken bir kelime olduğunu göstermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.