Deduct İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deduct İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

DEDUCT KELİMESİNE GENEL BAKIŞ

Deduct kelimesinin Türkçe anlamı:

Deduct, bir hesaptan ya da toplamdan çıkarma yapmak anlamına gelir. Finansal terimlerde sıklıkla kullanılır ve gelir vergisi gibi vergi türlerinde de karşımıza çıkar.

Örnek cümleler:

1. I need to deduct my expenses from my income before calculating my taxes. (Vergilerimi hesaplamadan önce giderlerimi çıkarmam gerekiyor.)
2. The company deducted $100 from my paycheck for health insurance. (Şirket sağlık sigortam için maaşımdan $100 kesinti yaptı.)
3. She deducted 20% from the total bill as a discount. (Toplam fatura tutarından %20 indirim yaptı.)
4. Please deduct the cost of the damaged items from my bill. (Lütfen hasar gören ürünlerin maliyetini faturamdan çıkarın.)
5. The bank deducted a fee for the wire transfer. (Banka, havale işlemi için ücret kesti.)
6. The landlord deducted the cost of repairs from the tenant’s security deposit. (Ev sahibi, kiracının teminatından tamir maliyetlerini düşürdü.)
7. The teacher deducted points for late assignments. (Öğretmen, geç teslim edilen ödevler için puan kırdı.)
8. The store deducted the coupon amount from my total purchase. (Mağaza, kupon tutarını toplam alışverişimden çıkardı.)
9. The restaurant deducted the cost of the meal that was sent back. (Restoran, geri gönderilen yemeğin maliyetini çıkardı.)
10. The payroll department will deduct the employee’s contributions from their salary. (Maaş bordrosu departmanı, çalışanların katkı payını maaşlarından düşecek.)
11. The credit card company deducted a late fee from my account. (Kredi kartı şirketi, hesabımdan geç ödeme ücreti kesintisi yaptı.)
12. The insurance company deducted the deductible amount from the claim payment. (Sigorta şirketi, tazminat ödemesinden hasar tutarını düşürdü.)
13. The government will deduct taxes from my lottery winnings. (Hükümet, piyango kazancımdan vergi kesintisi yapacak.)
14. The charity organization deducts a small portion of each donation for administrative costs. (Hayırseverlik örgütü, her bağıştan küçük bir miktarı yönetim masrafları için kesinti yapar.)
15. The employee forgot to deduct the lunch break from their timesheet. (Çalışan, timesheet’inden öğle arasını çıkarmayı unuttu.)
16. The business deducted the cost of supplies from their income. (İşletme, gelirlerinden malzeme maliyetlerini düşürdü.)
17. The landlord deducted the late fee from the tenant’s rent payment. (Ev sahibi, kiracının kira ödemesinden geç ö

dü için ceza ücretini düşürdü.)
18. The insurance company deducted the salvage value from the total loss payment. (Sigorta şirketi, tam bir kayıp ödemesinden hurda değerini düşürdü.)

19. The school deducts a fee for lost textbooks. (Okul, kaybolan ders kitapları için ücret kesintisi yapar.)
20. The employer deducted the employee’s portion of health insurance premiums from their paycheck. (İşveren, çalışanın sağlık sigortası priminin kısmını maaşından kesti.)

Özet

Deduct kelimesi, finansal terimlerde sık kullanılan bir kelime olup, hesaplama yaparken ya da ödeme yaparken gerekli olan tutarlardan çıkarma yapmak anlamına gelir. Yukarıdaki örnek cümlelerde de gördüğünüz gibi, gelir vergisi, sigorta, kira ödemeleri, satın alınan ürünler gibi birçok konuda kullanılır.