Trio İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Trio
Trio, üç kişilik bir grup ya da topluluk anlamına gelir. Bu kelime İngilizce dilinde de aynı şekilde kullanılır.
Örnek cümleler:
- The jazz trio performed at the club last night. (Caz üçlüsü dün gece kulüpte sahne aldı.)
- We formed a trio to sing at the school talent show. (Okul yetenek gösterisinde şarkı söylemek için üçlü oluşturduk.)
- The three friends were always together, like a trio. (Üç arkadaş her zaman birlikteydiler, bir üçlü gibi.)
- The power trio rocked the stage at the music festival. (Güçlü üçlü müzik festivalinde sahneye damga vurdu.)
- The trio of detectives worked together to solve the crime. (Üç dedektif suçu çözmek için birlikte çalıştı.)
- The trio of siblings went on a road trip across the country. (Kardeşler üçlüsü ülke genelinde bir yolculuğa çıktı.)
- The string trio played a beautiful piece of classical music. (Telli üçlü güzel bir klasik müzik parçası çaldı.)
- The trio of chefs prepared a gourmet meal for the guests. (Üç şef misafirler için gurme bir yemek hazırladı.)
- The trio of actors had great chemistry on stage. (Üç oyuncu sahnede harika kimya sergiledi.)
- The jazz trio consisted of a pianist, a bassist, and a drummer. (Caz üçlüsü, bir piyanist, bir basçı ve bir davulcudan oluşuyordu.)
- The trio of gymnasts wowed the audience with their acrobatics. (Üç jimnastikçi akrobatik hareketleriyle seyircileri büyüledi.)
- The trio of singers harmonized perfectly together. (Üç şarkıcı birlikte mükemmel bir uyum yakaladı.)
- The comedy trio performed hilarious skits on stage. (Komedi üçlüsü sahnede komik skeçler sergiledi.)
- The trio of friends hiked up the mountain together. (Üç arkadaş birlikte dağa tırmandı.)
- The trio of sculptures was displayed in the museum’s courtyard. (Heykel üçlüsü müzenin avlusunda sergilendi.)
- The trio of swimmers broke the world record in their relay race. (Üç yüzücü bayrak yarışında dünya rekorunu kırdı.)
- The folk trio played traditional music from their country. (Halk müziği üçlüsü ülkelerinin geleneksel müziğini çaldı.)
- The trio of painters each had a different style but worked well together. (Üç ressam her biri farklı bir tarza sahipti ancak birlikte iyi çalıştılar.)
- The trio of magicians amazed the audience with their illusions. (Sihirbaz üçlüsü ill
üzyonlarıyla seyircileri hayran bıraktı.)
20. The trio of entrepreneurs started a successful business together. (Üç girişimci birlikte başarılı bir işletme kurdu.)
(Trio İle İlgili Cümleler – İngilizce)
Hemen Yorum Yaz