Decrepit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decrepit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decrepit

Decrepit, Türkçe’de “yıpranmış, çürük, eski ve yetersiz” anlamlarına gelir. Bu kelime, bir şeyin ömrünü tamamlaması veya kullanılamaz hale gelmesi durumunu ifade etmek için sıklıkla kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The decrepit old house had been abandoned for years. (Yıpranmış eski ev yıllardır terkedilmişti.)
  2. The decrepit bridge was deemed unsafe for use. (Çürük köprü kullanım için güvensiz olarak değerlendirildi.)
  3. The decrepit car broke down on the highway. (Eski ve yetersiz araba otobanda bozuldu.)
  4. The decrepit furniture had seen better days. (Eski mobilyalar daha iyi günler görmüştü.)
  5. The decrepit laptop was too slow to run any modern software. (Yıpranmış dizüstü bilgisayar herhangi bir modern yazılımı çalıştırmak için çok yavaştı.)
  6. The decrepit building was in need of major repairs. (Eski ve yıpranmış bina büyük onarımlara ihtiyaç duyuyordu.)
  7. The decrepit bicycle was barely able to be ridden. (Yetersiz ve eski bisiklet neredeyse binilemez hale gelmişti.)
  8. The decrepit statue had lost much of its original beauty. (Eski heykel, orijinal güzelliğinin çoğunu kaybetmişti.)
  9. The decrepit playground equipment was a hazard to children. (Eski oyun parkı ekipmanları çocuklar için bir tehlike oluşturuyordu.)
  10. The decrepit barn was no longer suitable for housing animals. (Yıpranmış ahır artık hayvan barındırmak için uygun değildi.)
  11. The decrepit streetlight flickered on and off. (Yıpranmış sokak lambası açıp kapandı.)
  12. The decrepit piano was out of tune and missing some keys. (Yıpranmış piyano akort edilmemiş ve bazı tuşları eksikti.)
  13. The decrepit airplane had seen many years of service. (Yıpranmış uçak çok yıllık hizmet görmüştü.)
  14. The decrepit fence was falling down in places. (Eski ve yıpranmış çit bazı yerlerde yıkılıyordu.)
  15. The decrepit boat was taking on water and sinking. (Eski tekne su almaya ve battı.)
  16. The decrepit clock no longer kept accurate time. (Eski saat artık doğru zamanda kalmıyordu.)
  17. The decrepit roller coaster had been closed for safety reasons. (Yıpranmış lunapark treni güvenlik nedenleriyle kapatılmıştı.)
  18. The decrepit school building was in need of a complete renovation. (Yıpranmış okul binası tam bir yenilenmeye ihtiyaç duyuyordu.)
  19. The decrepit tractor struggled to pull the heavy load. (Yıpranm

ış traktör ağır yükü çekmekte zorlanıyordu.)
20. The decrepit factory had been abandoned for decades, now a ghostly shell of its former self. (Yıllar önce terk edilmiş olan eski fabrika artık hayaletimsi bir kabuğa dönüşmüştü.)

Overall, “decrepit” is a useful adjective to describe anything that is worn out, run-down, or no longer functional due to age, wear and tear, or neglect. It can be used to describe anything from buildings and vehicles to furniture and equipment, and is often used to convey a sense of age, decay, or disrepair.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.