Tremor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tremor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tremor Nedir?

Tremor, vücutta istemsiz kas titremeleri ile karakterize edilen bir hareket bozukluğudur. Genellikle el, kollarda, başta veya ses tellerinde oluşabilir. Tremorun nedeni sinir sistemindeki bir dengesizlik olabilir veya başka bir sağlık sorununun bir belirtisi olabilir.

Örnek Cümleler:

1. My hands tremble when I’m nervous. (Sinirli olduğumda ellerim titrer.)
2. The old man’s voice had a tremor in it. (Yaşlı adamın sesinde bir titreme vardı.)
3. The tremor in her leg made it difficult for her to stand. (Bacağındaki titreme ayakta durmasını zorlaştırdı.)
4. The earthquake caused a tremor that could be felt for miles. (Deprem, mil öteden hissedilebilen bir sarsıntıya neden oldu.)
5. She couldn’t hold the cup steady due to the tremor in her hand. (Elindeki titreme nedeniyle fincanı sabit tutamadı.)
6. The doctor prescribed medication to help control the tremors. (Doktor, titremeleri kontrol altına almaya yardımcı olacak ilaçlar yazdı.)
7. His voice had a slight tremor as he spoke about his fear. (Korkusu hakkında konuşurken sesinde hafif bir titreme vardı.)
8. The tremor in his foot caused him to stumble. (Ayağındaki titreme onu sendelemeye neden oldu.)
9. The tremors became more severe as the disease progressed. (Hastalık ilerledikçe titremeler daha şiddetli hale geldi.)
10. The musician’s fingers moved with a slight tremor as he played. (Müzisyen çaldığı sırada parmakları hafifçe titriyordu.)
11. She felt embarrassed by the tremors in her voice while giving the speech. (Konuşma yaparken sesindeki titremelerden utanç duydu.)
12. The tremor in the ground caused the glasses on the table to rattle. (Yer titremesi masadaki bardakların tıngırdamasına neden oldu.)
13. The patient’s tremors were a side effect of the medication he was taking. (Hastanın titremeleri aldığı ilacın yan etkisiydi.)
14. The tremor in her arm made it difficult to apply makeup. (Kolundaki titreme makyaj yapmayı zorlaştırdı.)
15. The tremor in the engine signaled a problem. (Motorun titremesi bir sorunun işaretidir.)
16. The tremors in his legs made it difficult for him to walk. (Bacaklarındaki titremeler yürümesini zorlaştırdı.)
17. The tremor in his voice indicated his excitement. (Sesindeki titreme heyecanını gösteriyordu.)
18. She tried to hide the tremors in her hands by putting them in her pockets. (Cebine ellerini koyarak elindeki titremeleri saklamaya çalıştı.)
19. The tremors in her

19. The tremors in her eyes were a sign of her fatigue. (Gözlerindeki titremeler yorgunluğun bir işaretiydi.)
20. The tremor in the plane made some passengers feel uneasy. (Uçaktaki titreme bazı yolcuları rahatsız etti.)