
Decay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Decay Nedir?
Decay kelimesi, bir şeyin zamanla bozulması veya çürümesi anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
1. The old house was left to decay after its owner passed away. (Eski ev sahibinin ölümünden sonra ev çürümeye terk edildi.)
2. Poor dental hygiene can lead to tooth decay. (Kötü diş hijyeni diş çürümelerine neden olabilir.)
3. The decay of the fruit made it unsafe to eat. (Meyvenin çürümesi onu yenmeye güvensiz hale getirdi.)
4. The scientist studied the decay of radioactive materials. (Bilim adamı radyoaktif malzemelerin çürümesini inceledi.)
5. The abandoned building showed signs of decay. (Terkedilmiş bina çürüme belirtileri gösteriyordu.)
6. The decay of the city’s infrastructure led to frequent power outages. (Şehir altyapısının çürümesi sık sık elektrik kesintilerine neden oldu.)
7. The decay of morals in society is a concerning issue. (Toplumda ahlaki çürüme endişe verici bir konudur.)
8. The decay of the wooden fence was evident after years of exposure to the elements. (Ahşap çitlerin çürümesi, yıllar boyunca hava koşullarına maruz kalmanın ardından açıkça görülebilirdi.)
9. The musician used a pedal to create a decay effect on his guitar. (Müzisyen, gitarında bir çürüme efekti oluşturmak için bir pedal kullandı.)
10. The decay of trust in the government was a result of the recent scandals. (Hükümete olan güvenin çürümesi, son skandalların bir sonucuydu.)
11. The decay of the old bridge made it unsafe for vehicles to cross. (Eski köprünün çürümesi, araçların geçmesi için güvensiz hale getirdi.)
12. The decay of the book’s pages made it difficult to read. (Kitabın sayfalarının çürümesi onu okumayı zorlaştırdı.)
13. The decay of the food caused a foul odor in the kitchen. (Yiyeceklerin çürümesi mutfakta kötü bir koku oluşturdu.)
14. The decay of the relationship between the two friends was heartbreaking. (İki arkadaş arasındaki ilişkinin çürümesi kalbi kırıcıydı.)
15. The decay of the company’s profits led to layoffs. (Şirketin karının çürümesi işten çıkarmalara neden oldu.)
16. The decay of the wooden boat was irreversible. (Ahşap teknenin çürümesi geri dönüşü olmayan bir hal aldı.)
17. The decay of the ancient ruins was a reminder of the passage of time. (Antik kalıntıların çürümesi, zamanın geçişini hatırlattı.)
18. The decay of the environment was a result of human actions. (
İlgili kurumlar, insan eylemlerinin çevrenin çürümesine neden olduğunu belirtiyor.)
19. The decay of the athlete’s physical condition led to retirement. (Sporcunun fiziksel durumunun çürümesi emekli olmasına neden oldu.)
- The decay of the once-beautiful garden was a sad sight. (Bir zamanlar güzel olan bahçenin çürümesi üzücü bir manzara oluşturdu.)
(Türkçe karşılıklarını yazarken, örnek cümlelerin İngilizce kısımlarını bold ve mavi renkte yazdım.)
Bu örnekler, decay kelimesinin farklı alanlarda kullanımını göstermektedir. Eski binaların, yiyeceklerin ve diğer nesnelerin çürümesi yanı sıra, toplumda ahlaki çürüme veya ilişkilerdeki çürüme gibi soyut kavramlar da söz konusu olabilir.
Hemen Yorum Yaz