Tray İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Tray Nedir?
Tray, genellikle yemek servisi veya sunumunda kullanılan, düz, geniş, tepsi benzeri bir kap olarak tanımlanabilir.
Örnek Cümleler:
- Could you bring me a tray to carry these glasses, please? (Bu bardakları taşımak için bir tepsi getirebilir misin lütfen?)
- I left my keys on the tray near the door. (Anahtarlarımı kapı yakınındaki tepsiye bıraktım.)
- The waiter put the food on the tray and brought it to our table. (Garson yemeği tepsiye koydu ve masamıza getirdi.)
- We use a tray to serve tea and biscuits to our guests. (Misafirlerimize çay ve bisküvi servisi yapmak için bir tepsi kullanıyoruz.)
- She carried the tray of drinks carefully, so as not to spill anything. (İçeceklerin tepsiyi dökmemek için dikkatli bir şekilde taşıdı.)
- The caterers set up a beautiful display of appetizers on the tray. (Catering şirketi, tepsi üzerinde güzel bir aperatif sunumu hazırladı.)
- He grabbed a tray from the stack and started arranging the utensils on it. (Yığın halindeki tepsiyi alıp üzerine çatal bıçak düzenlemeye başladı.)
- She baked a batch of cookies and arranged them on a decorative tray. (Bir parti kurabiye pişirdi ve onları dekoratif bir tepsiye yerleştirdi.)
- The waiter collected the empty plates and glasses from our table on a tray. (Garson, masamızdaki boş tabakları ve bardakları tepsiye topladı.)
- She put a vase of flowers on the tray to add some color to the room. (Odaya renk katmak için tepsiye bir vazo çiçek koydu.)
- The server carried a tray of desserts to our table and asked us to choose. (Sunucu, masamıza bir tatlı tabağı getirdi ve seçmemizi istedi.)
- He spilled his coffee all over the tray and the floor. (Kahvesini tepsiye ve zemine döktü.)
- The hotel staff arranged towels and toiletries neatly on a tray for our use. (Yemek tabaklarıyla tepsiyi doldurdu ve piknik masasına götürdü.)
- The flight attendant served drinks and snacks on a small tray. (Uçuş görevlisi, küçük bir tepsi üzerinde içecekler ve atıştırmalıklar servis etti.)
- The waiter offered us a tray of fresh bread and butter. (Garson, taze ekmek ve tereyağından oluşan bir tepsi sunumu teklif etti.)
- She used a tray to transport the hot dishes from the kitchen to the dining room. (Sıcak yemekleri mutfağa tepsiyle taşıdı.)
- The event planner arranged the name cards on a silver tray for the wedding reception. (Etkinlik planlayıcısı, düğün resepsiyonu için gümüş bir tepsiye isim kartlarını yerleştirdi.)
- He set the tray down on the counter and started slicing the bread. (Tepsiyi tezgaha bıraktı ve ekmekleri dilimlemeye başladı.)
- The hostess offered us drinks and appetizers on a beautiful crystal tray. (Ev sahibesi, güzel bir kristal tepsi üzerinde içecekler ve aperatifler sunmuştur.)
Türkçe Karşılıklar:
- Bu bardakları taşımak için bir tepsi getirebilir misin lütfen?
- Anahtarlarımı kapı yakınındaki tepsiye bıraktım.
- Garson yemeği tepsiye koydu ve masamıza getirdi.
- Misafirlerimize çay ve bisküvi servisi yapmak için bir tepsi kullanıyoruz.
- İçeceklerin tepsiyi dökmemek için dikkatli bir şekilde taşıdı.
- Catering şirketi, tepsi üzerinde güzel bir aperatif sunumu hazırladı.
- Yığın halindeki tepsiyi alıp üzerine çatal bıçak düzenlemeye başladı.
- Bir parti kurabiye pişirdi ve onları dekoratif bir tepsiye yerleştirdi.
- Garson, masamızdaki boş tabakları ve bardakları tepsiye topladı.
- Odaya renk katmak için tepsiye bir vazo çiçek koydu
Hemen Yorum Yaz