Motive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Motive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Motive İle İlgili Cümleler

Motive (Türkçe anlamı: motivasyon) kişinin bir şeyi yapma isteği ya da nedeni olarak tanımlanabilir. İşte, motive kelimesiyle ilgili 20 örnek cümle:

  1. I am motivated to study hard for my exams. (Sınavlarıma iyi çalışmak için motivasyonlu hissediyorum.)
  2. He lacks the motive to succeed in life. (Hayatta başarılı olmak için motivasyonu eksik.)
  3. The company offers various incentives to motivate their employees. (Şirket, çalışanlarını motive etmek için çeşitli teşvikler sunar.)
  4. His success is a great motive for others. (Onun başarısı diğerleri için büyük bir motivasyon kaynağıdır.)
  5. She finds listening to music a good motivator when working out. (Egzersiz yaparken müzik dinlemek iyi bir motivasyon kaynağı olarak buluyor.)
  6. The motive behind his actions remains a mystery. (Onun davranışlarının ardındaki motivasyon hala bir gizem.)
  7. She felt a strong motive to help those in need. (İhtiyaç sahiplerine yardım etme konusunda güçlü bir motivasyon hissetti.)
  8. Fear can be a powerful motivator. (Korku güçlü bir motivasyon kaynağı olabilir.)
  9. I need to find a new motive to continue this project. (Bu projeye devam etmek için yeni bir motivasyon kaynağı bulmam gerekiyor.)
  10. Money is not always the best motive for doing something. (Bir şey yapmak için para her zaman en iyi motivasyon kaynağı değildir.)
  11. Her love for animals is her main motive for becoming a veterinarian. (Hayvanlara olan sevgisi, veteriner olma konusundaki ana motivasyonu.)
  12. A lack of motive can lead to procrastination. (Motivasyon eksikliği, ertelemeyle sonuçlanabilir.)
  13. The team’s victory was a strong motive for celebration. (Takımın zaferi kutlama için güçlü bir motivasyon kaynağı oldu.)
  14. Fear of failure can be a strong motive for success. (Başarısızlık korkusu, başarı için güçlü bir motivasyon kaynağı olabilir.)
  15. Her desire to make a difference in the world is her main motive for working in nonprofit organizations. (Dünyada bir fark yaratma arzusu, kar amacı gütmeyen organizasyonlarda çalışma konusundaki ana motivasyonudur.)
  16. A clear motive is essential for a successful project. (Başarılı bir proje için net bir motivasyon kaynağı önemlidir.)
  17. His family is his main motive for working hard and providing for them. (Ailesi, onun sıkı çalışma ve onlara bakma konusundaki ana motivasyonudur.)
  18. Recognition and praise can be a strong

motive for some people. (Tanınma ve övgü, bazı insanlar için güçlü bir motivasyon kaynağı olabilir.)
19. She felt a strong motive to prove her doubters wrong. (Kendisine inanmayanları yanıltmak için güçlü bir motivasyon hissetti.)

  1. His motive for joining the military was to serve his country. (Askeriye katılma motivasyonu, ülkesine hizmet etmekti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.