Transact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Transact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Transact Nedir?

Transact, bir işlem gerçekleştirmek veya bir işlemde bulunmak anlamına gelen bir fiildir. Genellikle finansal işlemlerle ilişkilidir ve alım satım, para transferi, ödeme yapma veya alma gibi eylemleri ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. I need to transact some money at the bank. (Bankada biraz para işlemem gerekiyor.)
2. They were able to transact the deal in just a few hours. (Sadece birkaç saatte anlaşmayı tamamlamayı başardılar.)
3. Can we transact this transaction online? (Bu işlemi çevrimiçi olarak yapabilir miyiz?)
4. She transacted the payment for the goods. (Malın ödemesini gerçekleştirdi.)
5. The company has transacted millions of dollars in sales this year. (Şirket bu yıl milyonlarca dolarlık satış gerçekleştirdi.)
6. He is not allowed to transact any business on behalf of the company. (Şirket adına herhangi bir işlem yapmasına izin verilmiyor.)
7. The two parties were unable to transact a mutually beneficial agreement. (İki taraf karşılıklı faydalı bir anlaşma yapamadılar.)
8. We need to transact this matter quickly before it gets out of hand. (Bu konuyu elden çıkmadan önce hızlı bir şekilde halletmeliyiz.)
9. The customer was able to transact the purchase using their mobile phone. (Müşteri mobil telefonunu kullanarak satın alma işlemini gerçekleştirdi.)
10. I don’t have time to transact any more business today. (Bugün başka işlem yapacak zamanım yok.)
11. The company’s stock price dropped after news of a failed transact. (Başarısız bir işlemin haberleri çıktıktan sonra şirketin hisse fiyatı düştü.)
12. We need to transact this payment before the deadline. (Bu ödemeyi son tarihe kadar yapmamız gerekiyor.)
13. The bank offers a secure platform to transact online. (Banka, çevrimiçi işlem yapmak için güvenli bir platform sunar.)
14. He was able to transact the transfer of funds quickly and efficiently. (Paranın transferini hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirebildi.)
15. The customer service representative helped me transact the return of the item. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, ürünün iadesini yapmama yardımcı oldu.)
16. The company is required to transact all financial matters in accordance with the law. (Şirketin tüm finansal işlemleri yasaya uygun olarak yapması gerekiyor.)
17. We were able to transact the lease agreement without any issues. (Kiralama anlaşmasını herhangi bir sorun olmadan gerçekleştirebildik.)
18. The app makes it easy to transact payments between friends. (Uygulama, arkadaşlar

arasındaki ödemeleri yapmayı kolaylaştırır.)
19. The company hired a specialist to transact the merger with another firm. (Şirket, başka bir firma ile birleşmeyi gerçekleştirmek için bir uzman tuttu.)

20. She was hesitant to transact the deal without first consulting her lawyer. (Avukatına danışmadan anlaşmayı yapmaktan çekindi.)