More …..Than Ever İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
More …..Than Ever İle İlgili Cümleler
Anlamı: “More … than ever” ifadesi Türkçe’de “daha önce hiç olmadığı kadar” anlamına gelir. Bu ifade, bir durumun önceden belirtilenden daha yoğun, daha büyük, daha fazla olduğunu vurgulamak için kullanılır.
Örnek cümleler:
-
More than ever, we need to find ways to protect the environment. (Çevreyi korumak için daha önce hiç olmadığı kadar yol bulmamız gerekiyor.)
-
More than ever, people are relying on technology to stay connected. (İnsanlar, bağlantıda kalabilmek için teknolojiye hiç olmadığı kadar güveniyorlar.)
-
More than ever, we need to focus on mental health and well-being. (Zihinsel sağlık ve iyi olmaya odaklanmamız gerektiği hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, businesses are adopting remote work policies. (İşletmeler, uzaktan çalışma politikalarını hiç olmadığı kadar benimsemektedir.)
-
More than ever, we need to address issues of social justice and inequality. (Sosyal adalet ve eşitsizlik konularını ele almamız hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, people are recognizing the importance of physical fitness. (Fiziksel uygunluğun önemini hiç olmadığı kadar insanlar fark ediyor.)
-
More than ever, we need to support small businesses. (Küçük işletmeleri desteklememiz hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to prioritize education and access to information. (Eğitimi ve bilgiye erişimi önceliklendirmemiz hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to address climate change and its effects. (İklim değişikliği ve etkileri ile ilgili olarak hiç olmadığı kadar önlem almalıyız.)
-
More than ever, we need to focus on mental health and well-being. (Zihinsel sağlık ve iyi olmaya odaklanmamız gerektiği hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to work together to find solutions to global problems. (Küresel sorunlara çö
zümler bulmak için hiç olmadığı kadar birlikte çalışmamız gerekiyor.)
-
More than ever, we need to listen to the voices of marginalized communities. (Marjinalleştirilmiş toplulukların seslerine hiç olmadığı kadar kulak vermeliyiz.)
-
More than ever, we need to take action to protect endangered species. (Nesli tükenmekte olan türleri korumak için hiç olmadığı kadar harekete geçmemiz gerekiyor.)
-
More than ever, we need to invest in renewable energy sources. (Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmamız hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to prioritize mental health support in the workplace. (İşyerinde zihinsel sağlık desteğini önceliklendirmemiz hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to promote diversity and inclusion in all areas of society. (Toplumun tüm alanlarında çeşitliliği ve dahil edilmeği teşvik etmemiz hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to prioritize access to healthcare for all. (Herkesin sağlık hizmetlerine erişimini önceliklendirmemiz hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to prioritize mental health support in schools. (Okullarda zihinsel sağlık desteğini önceliklendirmemiz hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to support and celebrate local communities. (Yerel toplulukları desteklememiz ve kutlamamız hiç olmadığı kadar önemlidir.)
-
More than ever, we need to prioritize funding for scientific research. (Bilimsel araştırmalar için finansmanı önceliklendirmemiz hiç olmadığı kadar önemlidir.)
Yukarıdaki örneklerde, “more … than ever” ifadesi, belirli bir durumun önceden belirtilenden daha yoğun veya daha büyük olduğunu vurgulamak için kullanılmıştır.
Hemen Yorum Yaz